Türk Şirketinden Büyük Başarı

Hassas malzemelerin uygun nem ve sıcaklık şartlarında saklanması için nem alma kabinleri geliştiren Türk elektronik şirketi, dünyanın en büyük 100 savunma firmasından 48’i tarafından tercih edildi.

EMT Elektronik Genel Müdürü Mehmet Can Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 30 yılı aşkın süredir güvenlik teknolojileriyle ilgili çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Küçük, siber güvenlik alanında adli bilişim dalında kolluk kuvvetleri ve kurumsal firmalara hizmet verdiklerini, nem alma kabinleri ve kriminalistik versiyonlarının üretimini gerçekleştirdiklerini, savunma ve havacılık için kablo güdümlü gözetleme-haberleşme sistemleri oluşturduklarını ifade etti.

Emniyet Genel Müdürlüğünün optik cihazlarının neme hassas bir ortamda saklanması ihtiyacının karşılanması amacıyla 2006 yılında açılan ihaleyi kazandıklarını anlatan Küçük, yurt dışına sipariş verdiklerinde söz konusu ürünlerin kendilerine teslim edilmediğini dile getirdi. Küçük, “O zamanki tüm yetkinliklerimizle personelimizi bu alana yönlendirdik, seferber ettik. Karşılığında da birkaç aylık ciddi bir çalışma sonrasında ürünümüzün ilk prototipini çıkardık. Emniyet Genel Müdürlüğü bunu kabul etti, isterlerini karşıladı ve sonrasında bir ürüne dönüştü” dedi.

Kabinler ürüne dönüştükten sonra hangi sektörlere, nereye satılacağını çok da bilmediklerini dile getiren Küçük, “İlk gittiğimiz adres ihalede bize bu ürünleri satmayan yurt dışı menşeli üretici oldu. Kendilerine dedik ki “Biz böyle ürünler geliştirdik, sizinkilere de benziyor.” İnanmadılar, geldiler, gördüler. Farklı bakış açısıyla onların yıllardır ürettikleri kabinlere göre daha performanslı, yetenekli bir kabin ürettiğimiz ortaya çıktı. İşin son noktasına kadar takip ettiler ve bize firmayı satın alma teklifiyle geldiler. Bunu kibarca reddettik ve X-Treme serisi nem alma kabinleri olarak markalaşıp kendi kanatlarımızla uçmaya karar verdik” açıklamasında bulundu.

Nem alma kabinlerinin hassas malzemelerin uzun-kısa dönem uygun nem ve sıcaklık şartlarında saklanmasında kullanıldığı bilgisini veren Küçük, bu isterlerin savunma sanayisinde üst seviyede olduğu için söz konusu alandaki ihtiyaçları karşılamaya yoğunlaştıklarını, bunun başka sektörlere daha kolay giriş yapmalarına da olanak sağladığını bildirdi.

Dünyanın en büyük 100 savunma sanayisi şirketinden 48’inde nem alma kabinlerinin hizmet verdiğini vurgulayan Küçük, “Bu 48 müşterinin 42’si yurt dışında. Türkiye’de de 6 devimiz var, bize destek veren ve ürünlerimizi kullanın. F-35 Projesi’nin yürütücüsü Lockheed Martin’den ABD Uzay Ajansı NASA’ya, Türkiye’de TUSAŞ’tan ASELSAN’a birçok müşterimiz bulunuyor. Endüstriyel elektronikte Siemens’ten Bosch’a, Türkiye’de Vestel’den Arçelik’e. Hard diskten çip üreticilerine hassas malzemelerin kontamine olmadan saklanabilmesi için bu kabinlerle yaklaşık 60 ülkeye ihracat başarısına ulaştık” ifadelerini kullandı.

“Dünyadaki En Hızlı Çözüm”

Mehmet Can Küçük, ABD, Avrupa, Uzak Doğu menşeli kabin üreticilerine kıyasla kendilerini “dünyadaki en hızlı nem alma teknolojisi üreten firma” olarak gördüklerini, bunun uluslararası makalelerde de yer aldığını belirtti. Dolayısıyla isterleri yüksek, ihtiyacı yoğun olan müşterilerin kabinlerini tercih ettiğini dile getiren Küçük, yakın zamanda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından da “tasarım merkezi” unvanı aldıklarını söyledi. Küçük, merkezde müşterilerden gelen farklı isterleri dikkate alarak hızlı şekilde ürünler geliştirdiklerini, Ar-Ge çalışmalarıyla da rekabet güçlerini artırdıklarını anlattı.

Kabinlerin kriminal incelemelerde kullanımına yönelik de çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Küçük, şu değerlendirmede bulundu:

“Yurt dışından temin edilen ürünlerle laboratuvar cihazları kullanılıyor. Biz bunları yerlileştirmeyi hedefledik. Son 5 yılda 6 farklı segmentte bunları yerlileştirdik. Emniyet ve jandarmada, kolluk kuvvetlerimiz tarafından 81 ilde yerlileştirdiğimiz olay yeri inceleme ve parmak izi inceleme ürünleri kullanılmakta. Bir sonraki hedefimiz de endüstriyel nem alma kabinlerinde yakaladığımız ihracat başarısını bu alanda da gerçekleştirmek.”

Patent aldıkları teknolojiyi kullanarak içinde ne saklanmak istendiğine bağlı olarak farklı kabinler oluşturup kullanıcılara sunduklarına belirten Küçük, “Nem elektronik kart üretiminde istenmeyen bir durum. Özellikle lehimleme fırınlarında oluşan mikro çatlaklar uzun vadede kart üretimlerini sekteye sokuyor, onlara zarar veriyor. Havacılık ve uzayda metal tozu saklamak, eklemeli imalatta kullanmak söz konusu. Gıda veya ilaçta uzun ya da kısa vadede şartlandırmak, tarih eser ya da evrakların saklanması, tohum saklama için kullanılabilir. Enteresan referanslarımızdan biri tohum saklama teknolojileriyle ilgili. Örneğin ABD ordusu Hawaii’de çok gizli bir tesisinde bizim kabinlerle uzun ve kısa vadede tohum saklama işini gerçekleştiriyor. Bazen müşteriler bize ihtiyaçların ne olduğunu beyan ederken bazı müşteriler de söylemiyor, sadece şartların ne olması gerektiğini ifade ediyor. Dolayısıyla belki de bizim daha bilmediğimiz farklı enteresan konularda faaliyet gösteren kabinlerimiz dünya çapında olabilir” sözleriyle açıklamasını noktaladı.