Tükenmişlik Sendromu: Modern Yaşam Hastalığı

Günümüzde hızla değişen yaşam şartlarının da etkisiyle giderek daha yaygın hale gelen tükenmişlik sendromu yoğun stres, iş yükü ve duygusal tükenme gibi sebeplerle ortaya çıkabilen ve hem fiziksel hem de mental sağlığı tehlikeye atan önemli bir rahatsızlıktır.

Tükenmişlik sendromu, yoğun stres, iş yükü ve duygusal tükenme nedeniyle ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Genellikle “işyeri sendromu” olarak adlandırılmasına karşın aslında herhangi bir yaşam alanında da tükenmişlik meydana gelebilir. Tükenmişlik sendromu, kişinin enerjisinin, motivasyonunun ve genel yaşam kalitesinin azaldığı bir durumu ifade eder.

Tükenmişlik sendromunun belirtileri kişiden kişiye değişebilmektedir. Ancak yaygın olarak yorgunluk ve enerji eksikliği, işe karşı ilgisizlik ve motivasyon kaybı, duygusal dalgalanmalar, huzursuzluk ve tahammülsüzlük, uykusuzluk veya uyku düzensizlikleri, baş ağrısı, mide rahatsızlıkları, kas gerginliği gibi fiziksel semptomlar, düşük verim ve sık hata yapma, sosyal izolasyon ve ilişkilerde sorunlar olarak kendini gösterebilir.

Tükenmişlik sendromu aşırı iş yükü, duygusal istismar, kişisel sorumlulukların ağır gelmesi, teknoloji bağımlılığı ve büyük krizler (pandemi gibi) gibi farklı sebeplerle ortaya çıkabilir.

Tükenmişliği önlemek için ise iş-yaşam dengesinin kurulması, stresin yönetilmesini rahatlatacak aktiviteler yapılması, sosyalleşme, ekran süresinin sınırlandırılması, düzenli istirahat, tatil ve uzman yardımı alma gibi yöntemler önerilmektedir.

Tükenmişlik sendromu, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilmekte ve uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bu nedenle, sorunun ciddiye alınması ve gerek önleme gerekse de yönetme stratejilerinin uygulanması gerekmektedir.