Kanser Tedavisinde Yeni Yöntem: Yakın Kızılötesi Işık Kanser Hastaları için Umut Olabilir

Teknoloji Haberleri

Yayınlama

4 ay

29 Aralık 2023

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte bilim dünyası birçok hastalığın çaresini bulmada büyük adımlar atıyor. Özellikle günümüzün en yaygın ve tehlikeli hastalıklarından biri olan kansere karşı mücadelede bilim insanları hız kesmeden çalışmalarını sürdürüyor. Son gelişmelerle, araştırmacılar kanser hücrelerini yok etmenin yeni bir yolunu keşfettiler.

Bilim insanları, çağımızın en tehlikeli hastalıklarından biri olan kanserle mücadelede önemli çalışmalarını sürdürüyor. Sonunda, bu araştırmalar meyvesini veriyor. Umut verici gelişmeler yaşanıyor. Araştırmacılar, laboratuvarda aminosiyanin moleküllerinin yakın kızılötesi ışıkla uyarılması sonucunda bu moleküllerin senkronize bir şekilde titreştiğini gözlemledi. Bu titreşim, kanser hücrelerinin zarlarını parçalayarak etkili bir şekilde etkisiz hale getirebildi.

Peki nedir bu aminosiyanin molekülleri? Bilim insanları, aminosiyanin moleküllerini biyogörüntülemede sentetik boya olarak kullanıyor. Genellikle kanseri tespit etmek için düşük dozlarda kullanıyorlar. Bu moleküller suda stabil kalırlar ve hücrelerin dışına bağlanma konusunda oldukça iyidirler.

Daha önce benzer bir gelişme yaşanmıştı. Bilim insanları, başka bir tür kanser öldürücü molekül geliştirmişlerdi. Bu araştırmayı Rice Üniversitesi, Texas A&M Üniversitesi ve Texas Üniversitesi’nden araştırma ekibi yürütüyordu. Bilim insanları, bu yeni yaklaşımın, Feringa tipi motorlar adı verilen ve aynı zamanda kanser hücrelerini parçalayabilen önceki kanser öldürücü moleküler makinelerden daha etkili olduğunu belirtti.

Rice Üniversitesi’nden kimyager James Tour , “Bu, moleküler kırıcılar dediğimiz tamamen yeni nesil moleküler makinelerdir. Ayrıca mekanik hareket bakımından eski Feringa tipi motorlara göre bir milyon kat daha hızlılar ve görünür ışık yerine yakın kızılötesi ışıkla etkinleştirilebiliyorlar.” dedi.

Yakın kızılötesi ışığın tıp dünyası için büyük önemi var çünkü vücudun derinliklerine nüfuz edebilme özelliği taşıyor. Bu özellik, kemiklerde ve organlardaki kanser ve kanser büyümelerini tespit etmede cerrahi müdahaleye daha az ihtiyaç duyulmasını sağlıyor. Ameliyat yerine potansiyel tedavi yöntemleri daha yaygın hale geliyor.

Laboratuvarda yetiştirilen kültürlenmiş kanser hücreleri üzerinde yapılan testlerdeki sonuçlar oldukça olumluydu. Moleküler kırıcı yöntemi, hücreleri yok etmede yüzde 99’luk bir isabet oranı elde etti. Ayrıca bu yaklaşım, melanom tümörlü fareler üzerinde de test edildi. Testin sonucunda hayvanların yarısı kanserden kurtulmayı başardı.

Senin reaksiyonun hangisi?