Yapay Zeka Kan Testlerinde Devrim Yaratıyor
Blog & Makaleler
Yapay Zeka Kan Testlerinde Devrim Yaratıyor
Yapay zeka (YZ), tıbbın çoğu zaman karmaşık ve uzun süreçlerini dönüştürmeye devam ediyor. Bu teknolojinin son hedeflerinden biri ise kan testlerinde erken uyarı işaretlerini tespit ederek, teşhis ve tedavi süreçlerini iyileştirmek. Özellikle kanser gibi ölümcül hastalıkların erken evrede belirlenmesi, hastaların yaşam kalitesini ve hayatta kalma oranlarını önemli ölçüde artırabilir.
Yumurtalık Kanseri: Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor
New York merkezli Yumurtalık Kanseri Araştırma İttifakı (Ocra) başkanı Audra Moran, yumurtalık kanserinin “nadir, yeterince finanse edilmeyen ve ölümcül” bir hastalık olduğunu belirtiyor. Yumurtalık kanseri genellikle fallop tübülerinde başladığı için, kanser belirtilerinin fark edilmesi zor olabilir ve hastalık yayıldığında tedavi daha da zorlaşabilir. Bu nedenle, teşhis konusundaki zorlukları aşmak için yapay zeka temelli kan testleri geliştirilmeye başlandı.
New York’taki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’nde biyomedikal mühendis olan Dr. Daniel Heller ve ekibi, nanotüp teknolojisini kullanarak bu zorluklara çözüm getirmeyi hedefliyor. İnsan saçının çapından 50.000 kat daha küçük olan karbon nanotüp teknolojisi, kandaki hemen her moleküle tepki verebilecek şekilde özelleştirilebiliyor. Ancak bu teknoloji, yapay zeka algoritmaları olmadan yeterince etkili çalışamıyor. Algoritmalar, çok ince desenleri ve farklılıkları tespit ederek kanser öncesi belirtileri ayırt ediyor.
Dr. Heller, algoritmaların mevcut biyobelirteçlerden daha hassas sonuçlar verdiğini ifade ediyor. Bununla birlikte, yumurtalık kanserinin nadir görülmesi nedeniyle yeterli veri toplamak hala bir engel. Bu sorunun üstesinden gelmek için daha geniş hasta veri tabanları ve paylaşım mekanizmaları geliştirilmeye çalışılıyor.
Diğer Kan Testlerinde Yapay Zeka
Yapay zeka sadece kanser teşhisiyle sınırlı kalmıyor. Kaliforniya merkezli Karius gibi şirketler, zatürre gibi potansiyel ölümcül enfeksiyonları tespit eden yapay zeka destekli testler geliştiriyor. Karius, mikrobiyal DNA veritabanı kullanarak hastalığın sebebini 24 saat gibi kısa bir sürede tespit edebiliyor. CEO Alec Ford, bu teknolojinin hastaların hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmesini sağladığını belirtiyor.
Milton adı verilen bir yapay zeka platformu ise 120 hastalığı %90’ın üzerinde bir başarı oranıyla tespit edebiliyor. AstraZeneca araştırmacısı Dr. Slavé Petrovski’ye göre, bu sistem karmaşık desenleri anlamada çok etkili. Ancak yine de bu desenlerin biyobelirteçlerle olan bağlantısı tam anlamıyla çözülemiş değil.
Gelecek: Daha Geniş Veri ve Daha İleri Teknoloji
Yapay zekanın sağlık alanındaki etkisini daha da genişletmek için daha fazla hasta verisine ve paylaşıma ihtiyaç var. Ocra, hastaların elektronik tıbbi kayıtlarını birleştiren geniş bir hasta kayıt sistemi oluşturuyor. Bu sistem, yapay zeka algoritmalarının eğitilmesi için çok önemli bir kaynak olma potansiyeline sahip.
Dr. Heller, üzerinde çalıştığı nanotüp teknolojisinin tüm jinekolojik hastalıkları sınıflandırabilecek bir araca dönüşmesini hedefliyor. Bu teknolojinin hayatımıza tam anlamıyla entegre olması ise önümüzdeki 3-5 yıllık bir çalışmayla mümkün gözüküyor.
Sonuç olarak, yapay zeka tıbbın geleceğini yeniden şekillendiriyor. Erken teşhis olanaklarını artırarak, hem hastaların hayatını kurtarabilir hem de sağlık süreçlerini daha verimli hale getirebilir. Ancak bu teknolojilerin tam potansiyelini ortaya çıkarabilmek için daha geniş veri havuzları ve bilimsel işbirliği gereklidir.