Connect with us

Üç Tehlike: Radon, Karbon, Bakteri!

Genel Bilgi ve Haberler

blank

Yayınlama

-

Türkiye’nin 11 ilinde 6 Şubat tarihinde peş peşe meydana gelen depremlerde yıkılan binalar binlerce insana mezar oldu. Enkazların, nereye bırakılacağı merak konusu.

Depremin etkisiyle ortaya çıkan radon ve karbon gazı ile bakteri tehlikesine dikkat çeken Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, önemli bilgiler paylaştı. Deprem felaketinin geride bıraktığı tonlarca ağırlıktaki enkazın akıbeti  merak konusu. Uzmanlara göre deprem bölgelerindeki enkaz yığınındaki atık miktarı en az 230 milyon ton.

Peki bu tonlarca hafriyata ne olacak?

Enkaz kaldırma işlemi çevreyi nasıl etkileyecek, çevreye nasıl bir zarar verecek? Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, akıllarda soru işareti yaratan soruları tek tek yanıtladı.

Başta Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman olmak üzere Adana, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Elazığ, Osmaniye’yi derinden sarsan 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremler birçok vatandaşın ölümüne yol açtı ve ciddi maddi kayıplara sebep oldu. Afet bölgesindeki 11 il haricinde Kayseri ve Niğde’de de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hasar tespiti yapıldı. Bakanlık tarafından yapılan ilk hasar tespit verilerine göre, depremden en çok hasar alan ilçeler herhangi bir sıra yapılmaksızın Adıyaman İl Merkezi, Hatay’ın Antakya ilçesi, Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesi ve Gaziantep’in Nurdağı ilçesi oldu.

Depremlerden sonra yıkılan binalardan geriye kalan enkazın sayısı binlerle ifade ediliyor. Böylesine büyük bir yıkımın etrafa saçtığı zararın oldukça fazla olduğu biliniyor. Binaların yapımında kullanılan izolasyon ürünleri, zararlı plastik ürünler, asbest gibi zararlı maddelerin açığa çıkması, durumu daha da karmaşık bir hale getiriyor. Hâl böyle iken enkazlardan geriye kalan hafriyatların bir an önce yaşam alanlarından uzaklaştırılması gerekiyor.

Çevre Mühendisi Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit’e göre eski binalardan arta kalan ve çeşitli kimyasal maddeler içeren enkazların öncelikle su kaynaklarından uzak yerlere götürülmesi gerekiyor. Mevcut hafriyatların yer altı ve yer üstü sularına karışamayacak kadar uzağa götürülmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Yiğit, örnek olarak kullanılmayan eski maden ocakları alanlarını gösterdi. Ekonomik ömrünü tamamlamış ve terk edilmiş yer üstü maden ocaklarının en uygun yerler olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Yiğit, böylesine bir dönemde su kaynaklarını korumanın hem kısa vadede hem de uzun vadede çok önemli olduğunun altını çizdi.

Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, depremden geriye kalan hafriyatların çözündükçe patojen (hastalığa neden olan her türlü organizma) başta olmak üzere çevreye zarar veren ağır metallerin atmosfere salınacağını ekledi. Halihazırda depremin etkisiyle ortaya çıkan radon gazına bir de çürüyen organik malzemelerden çıkan metan, sülfür gibi gazların çevreyi olumsuz etkileyeceği düşünülüyor. Buna ek olarak Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, şu uyarılarda bulundu:

“Yalnızca organik maddelerden değil, inorganik maddelerde de oluşan bozulmalar sorun oluşturacaktır. Buna ek olarak bölgede çıkan yangınlarda salınan karbon gazı da çok ciddi bir problem. O bölgenin yeniden iyileştirilmesi aşamasında da atmosfere karbon karışacak. İnsan sağlığı açısından bu da önemli olacaktır.”

“Deprem bölgelerinde ilk önce dikkat edilmesi gereken konu, çürüyen maddeler tarafından oraya çıkan patojenler. Bu maddeye ek olarak salgın hastalıklar da dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta” diyen Yiğit, yer altı sularının da incelenmesi gerektiğine değindi. Kanalizasyon sisteminin ne durumda olduğunu ve bu suların temiz sulara karışıp karışmadığının acilen tespit edilmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, “Havaya salınan gazlardan çok insan sağlığı açısından etkili olan patojen ve hastalık yayıcı bakterileri düşünmek gerekiyor” dedi.

Deprem bölgelerinde oluşan hafriyatlarla ilgili en önemli sorulardan biri de bu enkazların ayrıştırılıp ayrıştırılamayacağı ve içlerinde geri dönüştürülebilen maddelerin olup olmadığıyla ilgili. Enkaz kaldırma çalışmaları nasıl bir sistemle yürütülecek ve bu konuyla ilgili kurallar bütününden oluşan özellikle izlenmesi gereken bir yol var mı? Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, konuyla ilgili yönetmelikler olduğuna değindi. Ancak ona göre bu yönetmelikleri uygulamak kaybın böylesine büyük olduğu bir dönemde çok zor.

Senin reaksiyonun hangisi?
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0

Blog

blank
Blog & Makaleler1 gün

Raspberry Pi, Ev Yapımı Tabletler İçin Portre Formatında 7″ Dokunmatik Ekranını Tanıttı

Raspberry Pi, Ev Yapımı Tabletler İçin Portre Formatında 7″ Dokunmatik Ekranını Tanıttı Ev yapımı tablet tasarımlarına ve çeşitli etkileşimli insan-makine...

blank
Blog & Makaleler6 gün

Rusya’dan Google’a Tarihi Ceza: 20 Desilyon Dolarlık Astronomik Yaptırım!

Rusya’dan Google’a Tarihi Ceza: 20 Desilyon Dolarlık Astronomik Yaptırım! Rus kanallarını kapatan Google, Rusya mahkemelerinden tarihin en büyük para cezasını...

blank
Blog & Makaleler1 hafta

Cumhuriyetimizin 101. Yılında Teknoloji ve Yenilikle Aydınlık Bir Geleceğe

Cumhuriyetimizin 101. Yılında Teknoloji ve Yenilikle Aydınlık Bir Geleceğe Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 101. yılını kutlarken, Cumhuriyetimizin modern ve bağımsız...

blank
Blog & Makaleler2 hafta

Türkiye’de Çocukların Yüzde 98’i Düzenli Cep Telefonu Kullanıcısı

TÜİK araştırma sonuçlarına göre, düzenli cep telefonu ya da akıllı telefon kullanan çocukların oranı yüzde 98,2 olarak kayıtlara geçti ve...

blank
Blog & Makaleler2 hafta

TUSAŞ’a Yönelik Hain Terör Saldırısını Kınıyoruz

TUSAŞ’a Yönelik Hain Terör Saldırısını Kınıyoruz: Yerli ve Milli Teknoloji Yolunda Engellemeye Çalışanlara Karşı Birlikteyiz TUSAŞ Türk Havacılık ve Uzay...

blank
Blog & Makaleler3 hafta

Kalabalık Şehirlerde Yaşayanlar Neden Daha Yavaş Bir Hayat Yaşıyor?

Kalabalık Şehirlerde Yaşayanlar Neden Daha Yavaş Bir Hayat Yaşıyor? Büyük şehirlerdeki hayatın ne kadar hızlı aktığını düşündüğümüzde, metropollerde yaşayan insanların...

blank
Blog & Makaleler3 hafta

Dünya Krize Sürüklenirken: Küresel Savaş Korkusu ve Bize Düşenler

Dünya Krize Sürüklenirken: Küresel Savaş Korkusu ve Bize Düşenler Ortadoğu’daki çatışmaların derinleşmesi ve uluslararası ticaret dengelerinin Çin’in etkisi altında şekillenmesi,...

Galeri

blank
Blog & Makaleler8 ay

Teknoloji ve Bilimin Dönüm Noktaları: 6 Mart’ın Anlamı

Teknoloji ve Bilimin Dönüm Noktaları: 6 Mart’ın Anlamı Teknoloji ve bilim, insanlığın ilerlemesinde ve gelişiminde kritik bir rol oynamaktadır. Her...

blank
Teknoloji Galerileri10 ay

Bakan Uraloğlu: 3. Çeyrek Raporu Sonuçlarını Açıkladı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2023 yılı 3’üncü çeyreği rakamlarını açıkladı. Bakan Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından...

blank
Blog & Makaleler11 ay

Evrenin İlk Elementi: Big Bang’den Başlangıç Noktasına Yolculuk

Evrenin İlk Elementi: Big Bang’den Başlangıç Noktasına Yolculuk Evren, 13,8 milyar yıl önce, son derece yoğun ve sıcak bir durumdan...

blank
Bilişim Haberleri11 ay

SİNEMADA YAPAY ZEKA

Sinemada yapay zeka, birçok farklı şekilde kullanılabilir ve hikaye anlatımına, karakter gelişimine, görsel efektlere ve genel film yapımına önemli katkılarda...

blank
Blog & Makaleler11 ay

Möbius Şeridi: Geometrinin Harikası

Möbius Şeridi: Geometrinin Harikası Matematik ve geometri, doğanın düzenini anlama ve modelleme konusunda insanlığın en güçlü araçlarından biridir. Bu disiplinler,...

blank
Teknoloji Galerileri1 sene

Saatte 100 Km Hız Yapan Airscooter!

Yumurta şeklindeki kişisel uçan araba ‘Airscooter’ gökyüzünde saatte 100 km hızla uçabiliyor.   Yumurta Şeklindeki Uçan Araba: Airscooter Jetpack üzerinde...

blank
Teknoloji Galerileri2 sene

Uzun Pozlama Nedir ve Nasıl Uygulanır

Uzun pozlama, yetersiz ışık olan ortamda, nesnenin ya da konunun oluşturduğu hareket hissini fotoğrafta dondurmaktır. Diyafram, enstantane ve ISO ayarı...

Etiket Bulutu

Kategoriler

Trending