İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Nedir?
Sektörel Haberler
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, işçi ve işveren arasında sözleşme ilişkisine dayalı olarak kurulan karşılıklı olarak hak ve yükümlülüklerin düzenlendiği hukuk dalıdır. Bireysel, toplu ve sosyal güvenlik hukuku olmak üzere üç başlık altında toplanmaktadır. İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku’nun amacı, işçinin ve işveren haklarını korumak sosyal güvenliği amaçlamaktadır.
İş ve Sosyal Güvenlik Hukukunun temel ilkesi işçinin korunması ilkesidir. Sosyal devlet ilkesi esasıyla yönetilen devletlerde asgari çalışma şartları, toplu sözleşme, örgütlenme ve grev hakkı bu ilke ile korunmaktadır.
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Hangi Davaları Kapsar?
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, işçi ve işveren arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda hakların yasal olarak nasıl kullanılabileceğini ifade eden bir hukuk dalıdır. İşçilerin tüm çalışma hayatı unsurlarıyla birlikte karşılaşabilecek bütün uyuşmazlıklar bu hukuk dalıyla düzenlenmektedir.
İşçi ve işveren uyuşmazlıklarından kaynaklanan ve bu uyuşmazlıklara uygulanacak olan yasal düzenlemeler oldukça kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir.
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanı hangi davaları kapsar kısmına gelirsek, bunlar genel olarak;
- İşçilik hak ve alacaklarından kaynaklanan; ücret, fazla mesai ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi her türlü alacak ve tazminat davaları,
- Toplu İş davaları,
- İş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti -İşe iade- davaları,
- Ölüm aylığı bağlanmasına ilişin davalar,
- İş kazaları ve meslek hastalıklarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları,
- Hizmet ve sigortalılık tespit davaları,
- İş ve Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan her türlü tespit davaları
- SGK’ nın prim alacaklarına ilişkin davaları,
- İşveren adına iş sözleşmelerinin ve tüm hukuki nitelikteki belgelerin düzenlenmesi ve takibi şeklindedir.
İş Sözleşmesinin feshi ile birlikte gündeme gelen işçilik hak ve alacak tazminat kalemleri şu şekildedir;
- Kıdem Tazminatı alacağı; işçinin, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nda sayılmış olan nedenlerden biriyle iş akdinin son bulması halinde alabileceği bir tazminattır. Bu tazminat kalemleri talep edilebilmesi için ise; 4857 Sayılı İş Kanunu’na tabi işçi olmak, en az bir yıl süreyle çalışmış olmak ve İş sözleşmesinin İş kanunda sayılan nedenlerden birisi ile sonlandırılması gerekmektedir.
- İhbar Tazminatı alacağı; 4857 sayılı İş Kanun’un 17.maddesi uyarınca, iş sözleşmesi feshedilmeden önce karşı tarafa yazılı olarak bildirim gereklidir. Bildirim süreleri ise şu şekildedir;
-
-
- 6 aya kadar süren çalışmalarda 2 hafta,
- 6 aydan 1,5 yıla kadar süren çalışmalarda 4 hafta,
- 1,5 yıldan 3 yıla kadar süren çalışmalarda 6 hafta ,
- 3 yıldan uzun süren çalışmalarda 8 haftadır.
-
- Yıllık İzin Ücreti alacağı; 4857 sayılı İş Kanunu madde 53 uyarınca; deneme süresi dâhil olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçinin yıllık ücretli izin hakkı mevcuttur. İşçi tarafından bu haktan vazgeçilemez. Bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışan işçiler yönünden ise yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. İşçinin talep edeceği yıllık izin süresi, hizmet süresine göre değişmektedir. Buna ilişkin süreler ise;
- Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dâhil) hizmet süresi olan işçilere 14 günden,
- Beş yıldan fazla on beş yıldan az hizmet süresi olanlara 20 günden,
- On beş yıl (dâhil) ve daha fazla hizmet süresi olanlara 26 günden, az yıllık ücretli izin verilemez.
- Ek olarak; 18 ve daha küçük yaştaki işçilerle, 50 ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin alacağı 20 günden az olamaz.
- Fazla mesai ücreti alacağı; 4857 sayılı İş Kanunu madde 63 uyarınca, işçinin çalışma süresi haftalık 45 saatten fazla olamaz. Çalışma saatlerinin 45 saatten fazla olması fazla çalışma kapsamına girer. Fazla çalışma için ise işçinin onayının alınması gerekmektedir. Fazla çalışma ücreti ise normal çalışma ücretinin %50 zamlı olarak ödenmesidir.
- Hafta Tatili günü çalışma ücreti alacağı; 4857 sayılı İş Kanunu madde 41 uyarınca hafta tatili, haftada altı iş günü çalışan veya çalışmış kabul edilen işçinin yedinci gün 24 saat boyunca sahip olduğu dinlenme hakkıdır. Hafta tatilinde çalışan işçinin, çalışılan günün ücreti ile varsa fazla çalışma ücreti alacağı doğmaktadır.
- Ulusal Bayram tatili günlerinde çalışma ücreti alacağı; 4857 sayılı İş Kanunu madde 47 uyarınca işçi kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazsa, o günün ücretini tam olarak alır. İşçi, tatil yapmayıp söz konusu bu günlerde çalışırsa, ayrıca çalıştığı her gün içinde bir günlük ücreti ödenir. Ulusal bayram ve genel tatil gününde çalışan işçinin, iki günlük ücret alacağı söz konusu olacaktır.