“Hayatı İyileştirmede Radyonun Gücü”
Genel Bilgi ve Haberler
13 Şubat Dünya Radyo Günü, radyo konusundaki farkındalığı arttırmak amacıyla tüm dünyada kutlandı.
UNESCO tarafından 2011 yılında kabul edilen ve 2012 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda onaylanarak Dünya Radyo Günü olarak kabul edilen 13 Şubat, bu yıl da halkın ve medyanın gözünde radyonun kritik önemi konusunda farkındalığı arttırmak amacıyla dünyanın farklı bölgelerinde kutlamalara sahne oldu.
2011’de UNESCO Genel Sekreteri olan ve daha sonra BM Genel Sekreterliği de yapan Ban Ki-Moon, dünya radyo gününün kutlanmasını teklif ederken; radyonun kutlanmaya değer bir araç olduğunu ifade etmek için “Dünyada en geniş kitlelere ulaşan ve en düşük maliyetli iletişim aracı olan radyo; halkın eğitim düzeyine bakılmaksızın gündemdeki konuları kamuoyuna sunan bir platform olma özelliğini taşırken; özellikle uzak bölgelerde ve okur-yazar olmayanlar, engelliler, kadınlar, gençler ve yoksullar gibi özel ihtiyaç sahibi olan insanlara ulaşmak için mükemmel bir aracıdır” ifadelerini kullanmıştı.
Radyo, klinik sağlık hizmetlerine olan talebi arttırmak, bireysel davranışları olumlu bir şekilde değiştirmek ve kadınlara yönelik şiddet ve genç yaşta zorla evlilik gibi sosyal konularda normatif değişikliğe katkıda bulunmak isteyen iletişim uzmanlarına, maliyetleri düşük tutarak, daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşma imkânı sağlamasıyla, çok kıymetli bir sosyal araç olma özelliğini koruyor.
Radyonun sunduğu bu olanaklardan da yararlanmak yoluyla 1998 yılında kurulan eğlence-eğitim odaklı Nüfus Medya Merkezi (Population Media Center-PMC), iletişim kanalı olarak radyoya öncelik veriyor. PMC’nin radyo yoluyla toplumsal dönüşümlere yol açtığı örneklerin en ilgi çekicilerinden biri ise Nepal’de yaşandı.
Dünyadaki en yüksek çocuk evlilik oranlarından birine sahip olan Nepal’de kız çocuklarının yaklaşık % 41’i 18 yaşından önce evleniyor. Bu sosyal sorunun önüne geçilmesine yardımcı olmak amacıyla; PMC, 2016 yılının Nisan ayında, Nepal’de 208 bölümden oluşan “Orkide, Benim Gibi” adlı radyo şovunu yapmaya başladı. Haftada iki bölüm halinde yayımlanan ve kızların eğitimi, toplumsal cinsiyet eşitliği, üreme sağlığı, aile planlaması ve çocuk evliliği konularını ele alan radyo şovu ülke çapında 40 radyo istasyonunda yer alarak, anketlere göre hedef kitlenin %33’ü ila %50’sine ulaştı ve radyonun gücünü bir kez daha ispatladı.
Afrika’da, PMC’nin çalıştığı birçok ülke arasında, 208 bölümlük radyo programının Sierra Leone’deki etkisi, bu şovların toplumu değiştirme yeteneğini bir kez daha ortaya koydu. Bölgede yapılan ankete katılanların yarısı, programı en az haftada bir kez dinlediğini belirtirken, üreme sorunlarına yönelik olarak sağlık merkezlerine ilk kez başvuran bin 525 hastaya, profesyonel destek alma kararları soruldu. Hastaların % 50’si PMC tarafından yayımlanan “Saliwansai” isimli radyo programının etken olduğunu belirtti.
Bu örnekler ve daha fazlası, radyonun; ekonomi, eğitim, sağlık, kültür ve diğer pek çok sosyal alanı doğrudan etkileyen popüler ve uzun süredir hayatımızda olan bir araç olarak kutlamaya değer olduğunu da ortaya koyuyor.