Connect with us

Fenomenlerin Hayatı Nasıl Değişiyor?

Genel Bilgi ve Haberler

blank

Yayınlama

-

Sosyal medyanın hızla yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan fenomenlik bilimsel bir araştırmada ele alınarak, değişimler ve dönüşümlere ilişkin önemli veriler ortaya konuldu.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Bilişim Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şevki Işıklı ile aynı fakülteden öğrencisi Ulkar Gulmammadzada tarafından yapılan araştırmada, sosyal ağlardaki beğeni, paylaşma, yorum ve tıklama gibi etkileşimlerle takipçilerin fenomenler açısından toplumsal onay makamı işlevi gördüğü belirtildi.

Doç. Dr. Şevki Işıklı, yaptığı açıklamada, sosyal medya platformları üzerine yapılan araştırmada, Instagram’ın kullanıcılarını başka birine dönüştürme potansiyeline dair yeni kanıtlar keşfedildiğini ifade ederek, “Sosyal ağlardaki beğeni, paylaşma, yorum ve tıklama gibi etkileşimler, aslında kullanıcının takiplerden aldığı feedback’tir. Instagram kullanıcıları, takipçilerinden istediği miktarda geri bildirimi alamazlarsa, onay ve takdiri göremediklerini ve yeterince etkili bir paylaşım yapmadıklarını düşünüyorlar. Takipçiler, toplumsal onay makamı gibi oluyor.” diye konuştu.

Işıklı, fenomenlik sürecine giren kullanıcıların takipçi etkilerini bir turnusol kağıdı gibi kullandığını, kişiliklerini büyük oranda takipçilerin beğenilerine, ilgisizliklerine ve yorumlarına göre yeniden biçimlendirdiğini kaydederek, takipçi etkisini fark eden kullanıcıların fenomen olabilmek için kendi kişiliklerinden taviz verdiğini, kendilerine ters gelse de takipçilerinin beğeneceği içerikler paylaştığını aktardı.

Araştırmada, bazı Instagram fenomenlerinin sayfasını mercek altına aldıklarını ifade eden Işıklı, şöyle devam etti:

“Az etkileşim alan fenomenlik öncesi paylaşımları ile çok fazla etkileşim alan fenomenlik sonrası paylaşımları, Goffman’ın ‘dramaturjik’ yöntemiyle analiz ettik. Ayrıca yüz yüze anket uygulaması yaptıktan sonra ilginç bulgular ortaya çıktı. Takipçi sayısı, sanal dünyada itibar ve şöhret demek, hatta güç ve iktidar demek. Eğer gerçek dünyada herhangi bir başarınız yok fakat sosyal medya ile meşhur olmuşsanız siz artık bir fenomensiniz. Birçok bilim insanı takipçi sayısının fenomenlerin kişiliklerinde radikal bir dönüşüme yol açıp açmadığını merak ediyordu. Biz bu sorunun cevabını bulduk. Fenomenlerin yüzde 50’si, fenomen olmadan önceki dönemde sıradan gündelik yaşam aktivitelerine dair doğal fotoğrafları düzenlemeden paylaşıyorlardı. Fenomenlerin tümü, ilk paylaşımlar ile son paylaşımlar arasında kesin farklar olduğunun farkındalar. Fakat takipçi sayıları artıp fenomen olduktan sonra kendilerini ya sanatsal ve sportif aktiviteler yaparken gösterdiler veya markalı giysi, eşya ve takı kullandılar. Fotoğraf çektirmek için nitelikli ve popüler mekanlara gittiler. Hem içerik analizi hem de yüz yüze anket sonuçları, istisnasız tüm fenomenlerin beğenilecek ve ilgi görecek mekanlarda fotoğraf çektirmeyi önemsediklerini gösteriyor.”

“Takipçi düşüşü zannedildiğinden daha yıkıcı”

Işıklı, fenomenlerin yüzde 80’inden fazlasının ya paylaşmadan önce içerikleri düzenleme ile kusursuzlaştırdığını, çok beğeni alan önceki içeriklere benzer tarzda yeni içerikler paylaştığını ifade ederek, araştırmaya göre, fenomenlerin yüzde 50’si “maksimum etkileşim odaklı” bir kişisel profil oluşturma yoluna girdiklerinin görüldüğünü belirtti.

Az beğeni alan paylaşımların yüzde 81’inin silindiğine dikkati çeken Işıklı, “Silme işlemiyle, sayfalarındaki tüm paylaşımları en yüksek etkileşime sahip hale getiriyorlar. Bu da onların her paylaşımını adeta ‘hit’miş gibi gösteriyor. Takipçi düşüşü zannedildiğinden daha yıkıcı olabiliyor.” değerlendirmesini yaptı.

Işıklı, bazı fenomenler için takipçinin her şey olduğunu, mutlu veya üzüntü kaynağı olarak belirlendiğini, takipten çıkarma veya takipçi sayısındaki düşüşlerin onlara tam bir kabus yaşattığını söyledi.

İncelenen fenomenlerin yüzde 31’inin başarısızlık duygusu tetiklendiğinde depresyona girdiklerini, yüzde 68’inin güvenlerini azaltıp kendini mutsuz ettiklerini aktaran Işıklı, “Tersi durum da ters etkiyi yaratıyor: Daha fazla takipçi sayısı fenomenlerin yüzde 50’sine halk tarafından daha çok sevilme duygusu yaşatıyor; yüzde 80’ine ise kendilerini daha zeki, daha güçlü, daha başarılı hissettiriyor. Durum böyle olunca yeni takipçi kazanmak ve mevcut takipçileri muhafaza etmek için yapmayacakları çok az şey kalıyor. Instagram fenomenlerinin yüzde 90’ından fazlası takipçi tepkisini önemsiyor. Geri kalanı ise takipçisiz bir hayatı düşünemiyor bile.” diye konuştu.

Işıklı, fenomenlerin yüzde 70’inin takipçilerinin ters tepki göstereceği içerikler paylaşmamaya aşırı dikkat ettiklerini gösterdiğini, fenomenler kusursuz kişisel görünüme sahip olma kaygısı yaşadığını, daha çok beğenilmek ve etkileşim alabilmek için yüz hatları, bel, dudak, saç, cilt, boy ve ten renkleri üzerinde daha özenli bir kişisel bakım işlemi yaptıklarını ve paylaşacakları içeriklerde bu noktalarda çeşitli düzenlemelere gittiklerini anlattı.

Araştırmada, “Dijital kişilik ile gerçek kişiliğin birbirinden 180 derece farklı olması, gerçek kişilikte bir dönüşüm olduğu anlamına gelir mi?” sorusuna cevap arandığına dikkati çeken Işıklı, şunları kaydetti:

“Büyülü dijital dünyada, özellikle de sosyal medyada ‘Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!’ düsturunu yayan Mevlana Celaleddin Rumi’ye pek yer kalmadı. Fakat kişilik, belli bir zaman sonra sürekli yaptığı davranışlarla eşleşmeye başlar. Bu fenomenler belli tarzda göründüklerinde bir müddet sonra eski kişiliklerini yitirirler ve göründükleri şeye dönüşürler. Siber uzay, kendinden memnun olmayan, imaj gücünü yeterli bulmayan kullanıcılar için büyülü bir ortam. Orada bir sihirbaz veya plastik cerrah gibi davranmayı seviyorlar. Fenomenler kişiliklerini beğenilecek şekilde yeniden dizayn etmek için dijital olanaklardan maksimum yararlanmış görünüyorlar.

“Paylaşma, yerini ‘share (post) etmeye bıraktı”

Dijital yaşam modelinin ekonomisi, sanatı, estetiği ve politikasının hızla oluştuğuna dikkati çeken Işıklı, sözlerini şöyle tamamladı:

” ‘Eller düğünde bayramda görsün’ diyen tarz, hep harcama gerektirirdi ve bu yüzden uzun vadede hem ekonomik hem de ahlaki açıdan sürdürülemez bir modeldi. Fakat bu öyle değil. Paylaşılabilir gündelik yaşam modeli, geleneksel muhafazakarlık açısından trajik çıktılar üretebilecek bir model. Öncelikle paylaşma, toplumsal değerlerden biri olma vasfını yitirmek üzere. Özünde alturistik bir davranış olan paylaşma yerini, özünde narsistik bir davranış olan ‘share (post) etmek, gönderi oluşturmak anlamındaki dijital içerik yayınlamaya bırakıyor.”

Senin reaksiyonun hangisi?
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0

Blog

blank
Blog & Makaleler1 gün

Raspberry Pi, Ev Yapımı Tabletler İçin Portre Formatında 7″ Dokunmatik Ekranını Tanıttı

Raspberry Pi, Ev Yapımı Tabletler İçin Portre Formatında 7″ Dokunmatik Ekranını Tanıttı Ev yapımı tablet tasarımlarına ve çeşitli etkileşimli insan-makine...

blank
Blog & Makaleler6 gün

Rusya’dan Google’a Tarihi Ceza: 20 Desilyon Dolarlık Astronomik Yaptırım!

Rusya’dan Google’a Tarihi Ceza: 20 Desilyon Dolarlık Astronomik Yaptırım! Rus kanallarını kapatan Google, Rusya mahkemelerinden tarihin en büyük para cezasını...

blank
Blog & Makaleler1 hafta

Cumhuriyetimizin 101. Yılında Teknoloji ve Yenilikle Aydınlık Bir Geleceğe

Cumhuriyetimizin 101. Yılında Teknoloji ve Yenilikle Aydınlık Bir Geleceğe Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 101. yılını kutlarken, Cumhuriyetimizin modern ve bağımsız...

blank
Blog & Makaleler2 hafta

Türkiye’de Çocukların Yüzde 98’i Düzenli Cep Telefonu Kullanıcısı

TÜİK araştırma sonuçlarına göre, düzenli cep telefonu ya da akıllı telefon kullanan çocukların oranı yüzde 98,2 olarak kayıtlara geçti ve...

blank
Blog & Makaleler2 hafta

TUSAŞ’a Yönelik Hain Terör Saldırısını Kınıyoruz

TUSAŞ’a Yönelik Hain Terör Saldırısını Kınıyoruz: Yerli ve Milli Teknoloji Yolunda Engellemeye Çalışanlara Karşı Birlikteyiz TUSAŞ Türk Havacılık ve Uzay...

blank
Blog & Makaleler2 hafta

Kalabalık Şehirlerde Yaşayanlar Neden Daha Yavaş Bir Hayat Yaşıyor?

Kalabalık Şehirlerde Yaşayanlar Neden Daha Yavaş Bir Hayat Yaşıyor? Büyük şehirlerdeki hayatın ne kadar hızlı aktığını düşündüğümüzde, metropollerde yaşayan insanların...

blank
Blog & Makaleler3 hafta

Dünya Krize Sürüklenirken: Küresel Savaş Korkusu ve Bize Düşenler

Dünya Krize Sürüklenirken: Küresel Savaş Korkusu ve Bize Düşenler Ortadoğu’daki çatışmaların derinleşmesi ve uluslararası ticaret dengelerinin Çin’in etkisi altında şekillenmesi,...

Galeri

blank
Blog & Makaleler8 ay

Teknoloji ve Bilimin Dönüm Noktaları: 6 Mart’ın Anlamı

Teknoloji ve Bilimin Dönüm Noktaları: 6 Mart’ın Anlamı Teknoloji ve bilim, insanlığın ilerlemesinde ve gelişiminde kritik bir rol oynamaktadır. Her...

blank
Teknoloji Galerileri10 ay

Bakan Uraloğlu: 3. Çeyrek Raporu Sonuçlarını Açıkladı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2023 yılı 3’üncü çeyreği rakamlarını açıkladı. Bakan Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından...

blank
Blog & Makaleler11 ay

Evrenin İlk Elementi: Big Bang’den Başlangıç Noktasına Yolculuk

Evrenin İlk Elementi: Big Bang’den Başlangıç Noktasına Yolculuk Evren, 13,8 milyar yıl önce, son derece yoğun ve sıcak bir durumdan...

blank
Bilişim Haberleri11 ay

SİNEMADA YAPAY ZEKA

Sinemada yapay zeka, birçok farklı şekilde kullanılabilir ve hikaye anlatımına, karakter gelişimine, görsel efektlere ve genel film yapımına önemli katkılarda...

blank
Blog & Makaleler11 ay

Möbius Şeridi: Geometrinin Harikası

Möbius Şeridi: Geometrinin Harikası Matematik ve geometri, doğanın düzenini anlama ve modelleme konusunda insanlığın en güçlü araçlarından biridir. Bu disiplinler,...

blank
Teknoloji Galerileri1 sene

Saatte 100 Km Hız Yapan Airscooter!

Yumurta şeklindeki kişisel uçan araba ‘Airscooter’ gökyüzünde saatte 100 km hızla uçabiliyor.   Yumurta Şeklindeki Uçan Araba: Airscooter Jetpack üzerinde...

blank
Teknoloji Galerileri2 sene

Uzun Pozlama Nedir ve Nasıl Uygulanır

Uzun pozlama, yetersiz ışık olan ortamda, nesnenin ya da konunun oluşturduğu hareket hissini fotoğrafta dondurmaktır. Diyafram, enstantane ve ISO ayarı...

Etiket Bulutu

Kategoriler

Trending