BilgiZone Türkiye’nin oyun dosyasını açıyor
Genel Bilgi ve Haberler
Son günlerin tartışmalı konularından olan dijital oyunlar ve bu oyunlara bağlı olarak çıkan sorunları masaya yatırıyoruz. Oyunların gidişatı ne ve dijital oyunlar nereye doğru gidiyorlar? Suç oyunlarda mı yoksa çocukların oyunlarla arasındaki bağlantıyı kontrol altına alamayan ailelerde mi?
Dijital oyunları masaya yatırıyoruz
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), pazartesi günü başlayacak ve üç gün sürecek olan Uluslararası Çocuk ve Bilgi Güvenliği Etkinliklerinde son dönemde tartışma konusu olan dijital oyunların tüm yönlerini tartışmaya açacak. BTK merkez binasında gerçekleştirilecek olan etkinliğe BilgiZone ekibi olarak dahil olup dijital oyunları masaya yatıracağız. Gerek kurum içinde uzmanlarla yapacağımız röportajlar, gerekse kurum dışında ebeveyn, çocuklar ve genç oyuncular ile yapacağımız çok özel röportajlar ile Türkiye’deki dijital oyun kültürünü tartışmaya açacağız.
Merak ettiğiniz soruları Bilgizone Twitter adresi üzerinden bizlere ulaştırabilirsiniz.
Dijital Oyunlar
Dijital eğlence sektörü son hızla büyümeye devam ediyor. Öyle ki günümüzde bu sektör dünyanın en büyük yatırım mecralarından birine dönüşmüş durumda. Her yıl, milyonlarca dolarlık Holywood filmlerinin bütçesini geride bırakan bir çok dijital oyun kullanıcıların beğenisine sunuluyor. Çıkan oyunların hitap ettiği kitleler farklı olmakla beraber şiddet, kan, cinsellik gibi içerikler de bu oyunlarda yer alabiliyor.
Oyunlar gerçekten “Oyun” mu?
Dijital oyunlar her ne kadar oyun olarak adlandırılsalar da çocukken sokakta oynadığımız masum oyunlara hiç benzemiyorlar. Gelişen oyun teknolojisi ile birlikte dijital oyunlarda görsellik, yapay oyun zekası ve animasyonlar gerçeğe daha yakın duruma getirildi, getirilmeye de devam ediyor. Bu da ortaya sanal tatmin duygusunu çıkarıyor. Oyunda verilen hazır senaryonun içine daha kolay dahil oluyor, senaryoyu istediğimiz şekilde tekrar tekrar deneyimleyebiliyoruz. Oyunlar genel olarak gerçeğe yakın şiddet ve kan öğeleri içerirken, her yaştan oyuncu tarafından rahatlıkla ulaşılabilir durumda. Dijital oyun olarak adlandırılan öğelerin aslında oynanabilen filmler olduğu gerçeğinden haberdar olmayan aileler, oyunların çocuklar üzerinde ne denli negatif etkiler doğurabileceğinden de habersiz olabiliyor. Her ne kadar oyunların üzerinde hangi yaşa hitap ettiği derecelendirme kuruluşları tarafından belirtilse de ailelerin oyunlar hakkında az şey bilmeleri, çocukların oyunlara ulaşma konusunda Torrent gibi yasal olmayan ama erişilebilirlik açısından kolay platformları kullanmaları ve bunun bir denetime tabi olmaması, çocukların oyunlara ulaşmalarını kolaylaştıran etmenler olarak karşımıza çıkıyor. Aile çocuğunun masum bir oyun oynadığını sanırken, çocuğunun interaktif bir film içinde bulunduğu gerçeğini maalesef göremiyor.
Suç Oyunların mı?
Az önce de dediğimiz gibi kelime olarak oyun kavramı dijital oyunların tam karşılığı olmadığı için bu tarz problemler karşımıza çıkmaya başladı. Bu yüzden ailelerin bilinçlendirilmesi, oyunlar hakkında yeni devlet politikalarının geliştirilmesi ve bir denetim sisteminin ortaya çıkması gerekiyor. Tabi denetim derken şunu da unutmamakta yarar var. Çocukların dijital oyunların negatif etkilerinden korunması noktasında en büyük görev ailelere düşüyor.
Oyunları günah keçisi olarak ilan ederek hiçbir şeyin önüne geçilemeyeceğini kavramamız gerekiyor. İçinde şiddet unsuru barındıran bir çocuk, oyunlardan etkilenmese bile izlediği herhangi bir filmin, çevresindeki arkadaşının veya rol model olarak gördüğü herhangi birinin etkisinde kalarak yine olumsuz tutumlar içine girebilir. Bu yüzden ailelerin çocukları ile olan iletişiminin sağlam olması son derece önemli bir etmen olarak karşımıza çıkıyor.
Rekabetin getirdiği travma
Bilgisayar oyunlarının bağımlılık yaptığı sonucuna varıp her ne kadar yazıyı klişe bir bilgisayar oyunu eleştirisi haline getirmek istemesem de çokoyunculu (multiplayer) oyunların bu tarz etkilerinin olduğunu da göz ardı edemeyiz. Bu tarz oyunlar bağımlılık yapabileceği gibi kişide psikolojik bir takım etkiler de bırakabiliyor. Çokoyunculu oyunlar rekabet unsurunu içlerinde barındırdıkları için, oyunu kaybetme veya kazanma hissiyatını yoğun şekilde oyuncuya hissettiren yapıya sahipler. Oyunu oynayan çocuk, genç veya yetişkin birey kendi sınırlarını bilemiyor ve oyunu fazla ciddiye alıyorsa, ciddi derecede sıkıntılı durumlar ortaya çıkabiliyor. Rekabet sadece çocuklarda değil aynı zamanda yetişkinlerde de stres, sinir hastalığı ve psikolojik travmalara varabilen sorunların ortaya çıkmasına sebebiyet verebiliyor.