Kornavirüs’ü 5G mi Tetikliyor?
Blog & Makaleler
Kabul edelim ki tüm dünyanın mücadele ettiği koronavirüs, herkesin günlük rutinlerini alt üst etti, dengesini bozdu, biraz da kafaları karıştırdı. Evlere kapanmanın etkisi midir bilinmez konuyla ilgili farklı komplo teorileri duyulur oldu. Ortaya atılan iddialardan en ilginç olanı ise 5G’nin koronavirüsün yayılmasını tetiklediğiydi.
İlk taş kuyuya, Belçikalı bir doktor tarafından atıldı, koronavirüsün ortaya çıktığı Wuhan ve Çin’deki 5G istasyonları hakkında bir makale kaleme aldı. Makale, gerçek dışı bulunarak birkaç saat sonra kaldırıldı ancak sosyal medyada paylaşılmıştı bir kere. Bir anda 5G’nin koronavirüsün yayılmasına sebep olduğu iddiaları hesaptan hesaba yayılmaya başladı. Buraya kadar her şey normal seyrinde ilerliyordu. Sonuçta birileri ortaya bir fikir atmıştı ve sosyal medyanın da gücünü arkasına alarak, savını taraftarlarına ulaştırarak istediği desteği görmeyi başarmıştı. Kısa sürede 5G şebekesiyle ilgili iddialar, aralarında hesapları onaylı ve çok takipçili kullanıcıların da bulunduğu bazı Facebook, YouTube ve Instagram hesaplarından 100 binlerce kişiye ulaştı. Ancak eylemler baz istasyonlarının yakılmasına kadar gidince iş biraz çığırından çıktı.
İngiltere’de iddialar üzerine, ülkenin bazı bölgelerinde baz istasyonlarının yakılmasına kadar varan eylemler yapılmaya başladı. İngiliz Hükümetinden Kabine Ofisi Bakanı Michael Gove, 5G ile Kovid-19 arasında bağlantı kuran komplo teorilerini “tehlikeli bir safsata” olarak değerlendirse de eylemler kesilmedi. The Guardian’da yer alan haberde, Birmingham kentinde 70 metrelik bir cep telefonu direğinin ateşe verildiği söyleniyordu. Sadece Birmingham değil Liverpool ve Merseyside itfaiyelerinde de baz istasyonu mesaisi vardı çünkü benzer eylemler buralarda da yapılmıştı.
İşin bilimsel olan kısmına bakacak olursak. Aslında uzmanlara göre Kabine Ofisi Bakanı Gove çok haklı. Bu iddialar tamamen mesnetsiz ve bilimsel dayanağı olmaktan uzak birer safsatadan ibaret olarak değerlendiriliyordu. 5G ve koronavirüsü birbirine bağlamaya çalışan komplo teorilerinin hiçbiri anlamlı görülmedi. Virüsün 5G’ye erişimi olmayan ülkelerde de yayıldığını görüyoruz. Örneğin İran 5G teknolojisini benimsemeyen bir ülke ancak, pandemi tarafından en çok etkilenen ülkelerden biri oldu aynı zamanda.
Bilimsel açıklamalara göre 5G’den gelen frekansların insan vücuduna zarar vermesi mümkün değil. COVID-19’a neden olan yeni tip koronavirüs ise elektromanyetik dalgalarla tamamen bağlantısız bulaşıcı bir virüs. Bilim insanlarına göre 5G ve COVID-19 arasındaki genel korelasyon incelenmeye bile değer görülmüyor.
Koronavirüsün 5G yoluyla iletilebileceği iddiasının yanı sıra ortaya atılan bir diğer iddia da 5G’nin bağışıklık sistemini baskıladığı üzerine kurulu. Tabi bu da doğru kabul edilmiyor. Çünkü 5G radyo dalgaları vücudumuzdaki hücrelere zarar verecek güçte nitelendirilmiyor. 5G’de kullanılan radyo dalgaları düşük frekanslı ve iyonlaştırıcı olmayan bir radyasyon yayıyor.
Peki, 5G Nedir?
Aslında 5G, insandan insana damlacık yoluyla bulaşan bir bakterinin yayılmasını hızlandırmaktan çok daha farklı bir role sahip. Evet, köklü bir değişiklik getirecek, evet evrensel ve evet çok hızlı. Ama korona virüsle kulvarları çok farklı. 5G, insanların yaşama ve çalışma şeklini kökten değiştirecek bir teknoloji, yeni nesil bir bağlantı ağı. 5G’nin hayatımıza girmesiyle, akıllı cihazlar etrafımızı biraz daha fazla kuşatacak. Otonom araçlar, uzaktan yapılan ameliyatlar, otomatik fabrikalar ve birbiriyle iletişim kuran nesneler 5G ile hayatımızın merkezine yerleşecek. Ve 5G’nin bulaştırabileceği tek virüs türü, insanları değil en fazla bilgisayarları etkileyebilir.
Bu durum bize gösteriyor ki koronavirüsün yayılmasının önüne geçmek kadar çabalamamız gereken bir başka konu daha var. O da öznesi koronavirüs olan komplo teorilerinin yayılmasını önlemek.