Connect with us

REKABET 20. YÜZYILIN RESSAMLARINI NASIL BİÇİMLENDİRDİ

Genel Bilgi ve Haberler

blank

Yayınlama

-

Lucian Freud’u sanatçının Holland Park’taki evinin merdivenlerine kadar takip ederken, sanat eleştirmeni Sebastian Smee’nin gözüne bir şey takıldı. Stüdyo kapısının yanında, Freud’a ait “Francis Bacon’ın Portresi” (1952) ile hazırlanmış bir “aranıyor” ilanı asılıydı. Bu el ilanları, 1988’de Berlin Müzesi’nden çalınan eseri bulmak için yapılan başarısız kampanyanın bir parçasıydı. Portre, bugüne kadar bulunamadı.

Bacon ve Freud, 1940’lı yıllarda Londra’dayken yakın arkadaş olmuşlardı ama 1970’ler itibariyle ilişkileri tamamen kopmuştu. Bacon, 1992’de Freud’un ölümünden on yıl sonra bile röportajlarında onunla ilgili konuları tartışmayı bir tabu olarak gördü. Smee, bu yüzden Bacon’ın portresinin neden hâlâ stüdyo kapısının yanında asılı olduğunu merak etti.

“Aranıyor” posteri sebebiyle aklını kurcalayan sorular, Smee’nin yeni kitabı The Art of Rivalry’nin (Rekabet Sanatı) çıkış noktası oldu. Freud ve BaconPicasso ve MatisseManet ve DegasPollock ve Kooning olmak üzere dört çift modern sanatçı arasındaki karmaşık ilişkileri inceleyen kitap Ağustos 2016’da yayımlandı. “Rekabet” terimi ezeli düşmanların karşı karşıya gelmelerini akla getirse de Smee bu kalıbın modası geçmiş olduğuna inanıyor. “Hakkında bir şeyler duyduğunuz ünlü rekabetlerin (gerek 19. yüzyılda Delacroix ve Ingres arasındaki, gerekse ünlü Rönesans dönemi rekabetleri olsun) hepsi düşmanınızla yarışmakla ilgiliydi, bir tür maçoluk,” dedi. “Modern dönem sanatçıları arasındaki bu ilişkilerde gerçekten farklı bir şey keşfettim.”

Smee, kitaplarının çoğunda çekişmeler yerine sanat tarihi anlatılarında genellikle göz ardı edilen, rakipler arasındaki gerilimli dostluklara ve mahremiyet katmanlarına odaklandı. “Hayatımızda aklımızı çelen ya da etkilendiğimiz insanlar varsa -bu insanlar sanatçıysa, bakış açısı olarak- onlara doğru sürükleniyoruz ve bu sarhoş edici bir duygu. Aynı zamanda kendimizde eksik olabilecek şeylerin -eğer sanatçıysak, sanatsal yaklaşımımızda eksik olabilecek şeylerin- bilincine varıyoruz,” diyor.

Freud’un kendisinden yaşça büyük olan Bacon’la olan ilişkisi sanat kariyerinin başlarına denk geldi. Her zaman portre çizmiş olmasına rağmen, ilk portreleri çocuksu ve masum bir tavırla oluşturulmuştu. Erken dönem portrelerindeki pürüzsüz yüzeyler ve geniş gözler, külliyatını tanımlayacak dolgun ve boya ağırlıklı portrelerinden çok uzaktı. Bacon’ın risk alan, serbest, iç içe geçmiş resimleri, modelinin etrafını çevreleyen boşluğa olan ilgisi, genç sanatçı için ilham kaynağı oldu. Freud daha sonra “Sanırım Francis’in serbest çizim tarzı, daha cesur olmam için bana yardımcı oldu,” dedi. Bacon’ın etkisi, eleştirmenler tarafından kusursuz bir teknik ressam olarak olarak görülen Freud’un birkaç yıllığına çizimden tamamen vazgeçmesine ve onu destekleyenleri yabancılaştıran ani bir tarz değişimine yol açtı. Hatta Freud’un ilk hayranlarından sanat tarihçisi Kenneth Clark, onunla bir daha hiç konuşmadı.

İzleyicilerin kabullenmemesi ve itirazı çoğu kez bu sanatsal ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı oldu. Modern çağa kadar özgünlük, sanat eleştirisi için bir kriter değildi ve Smee bunun bir kriter olarak kabul edilmesini “her türlü problemi yaratan değişim” olarak değerlendirdi. “Bir kez özgünlüğü diğer şeylerden üstün tuttuğunuzda sanatın niteliğini değerlendirmenize yardımcı olan diğer kriterleri kaybedersiniz. Bu sanatçıları derinden etkiliyor çünkü yaptıkları şeyin iyi olup olmadığından bir anda emin olamıyorlar.”

Matisse’in 20. yüzyılın başlarında fovizm ile yaptığı deneyler buna örnek olabilir. O sırada kabul görmüş sanatsal uygulamalardan çok uzakta olan bu eserler, ressamın izleyicide uyandırmayı amaçladığı panik atak, uykusuzluk ve şiddetli endişeyi tetikledi. Smee, “Bu bağlamda, diğer sanatçılar çok önemli hale geliyor. Kararlarına güvenebilecekleriniz, özgünlüklerine hayran olduklarınız, sanatsal meziyetlere sahip olanlar, kim olursa,” diye açıklıyor.

Matisse ve Picasso, yıllarca birbirlerini daha ileri noktalara taşımak üzere yeni deneylere ve daha geniş ufuklara ittiler. Başta, daha düz ve doygun kompozisyonlarda giderek parlaklaşan renkleri kullanma riskini alan Matisse’ti. Picasso özgün ve yetenekli olmasına rağmen, Matisse kadar sınırları zorlamadı. Fakat birlikte zaman geçirdikçe, (çoğunlukla Leo ve Gertrude Stein’ın evinde) Picasso Matisse’in gölgesinde yaşamaktan rahatsız olmaya başladı.

“Sanırım Matisse, Picasso’yu sanatsal kariyeri boyunca oldukça verimli hale getirecek şekilde istikrarsızlaştırdı,” diye açıklıyor Smee. Bu, Picasso’nun Matisse’e sürüklenmesinin, denediği şeylerin ve ilhamlarının bir sonucuydu. Aynı zamanda onu Matisse’ten uzaklaştırdı, kendi kimliğini ve sesini bulmasını da sağladı. Kısmen Matisse’i büyüleyen Afrika masklarından esinlenen Picasso, başyapıtı “Avignon’lu Kızlar” (Les Demoiselles d’Avignon,1907) üzerinde çalışmaya başladı. Matisse de başlangıçta Picasso’nun kayırıldığını düşünürken, sonunda ilişkilerinin düşündüğünden daha akıcı olabileceğini fark etti, hatta Picasso’nun kübizminden de yararlandı.

Sanatçılar arasındaki rekabet bazen gözle görülebiliyordu. Degas, Manet ve karısı Suzanne’ın portresini çizdiğinde ilişkileri zirveye ulaşan Manet ve Degas’ın durumu da böyleydi. Açıklanamaz bir şekilde, herkes tarafından rahat ve nazik bir insan olarak bilinen Manet, resmi eşinin yüzü ve vücudu boyunca parçalayarak ikiye böldü. Degas daha sonra tuval bandıyla resmi onarmaya başladıysa da eksik kısmını tekrar yapmayı başaramadı.

Kooning ve Pollock’un rekabeti ise daha da kişiseldi. Birbirine bağlı New York sanat dünyasını şok eden bir hareketle Kooning, Pollock’un bir otomobil kazasında ölümünden hemen sonra, sevgilisi Ruth Kligman ile bir ilişkiye başladı.

Picasso’nun 179 milyon dolara, bir Pollock’un 140 milyon dolara satıldığı bir dünyada, bu sanatçıların bir zamanlar sanatı yeniden tanımlayacak eserler yaratırken güvensiz, hatta tehdit altında hissettiklerini unutmak kolay olabilir. Smee, “Zayıf noktalarını ilk yıllarında gerçekten hissediyorsunuz ve bir kez azamet haresiyle çevrelendiklerinde, ‘Ah, her zaman böyleydiler,’ diye düşünüyorsunuz. Her zaman kusursuz olduklarını biliyorlardı,’ diye düşünüyorsunuz. Ben buna o kadar da inanmıyorum,” diyor.

 

Senin reaksiyonun hangisi?
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0

Devamını oku

Blog

blank
Blog & Makaleler17 saat

Türkiye’nin İlk Kuantum Bilgisayarı Tanıtılıyor

Türkiye’nin İlk Kuantum Bilgisayarı Tanıtılıyor TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ), 2010 yılından bu yana sürdürdüğü kuantum teknolojileri çalışmalarıyla...

blank
Blog & Makaleler2 gün

Sorgulamak Nedir? Faydaları ve Zararları

Sorgulamak Nedir? Faydaları ve Zararları Bazen bir sohbetin tam ortasında, bazen de bir eleştiri anında şu soruyla karşılaşırız: “Sen hiç...

blank
Blog & Makaleler2 gün

Bayraktar TB3: Dünya Havacılık Tarihinde Bir İlke İmza Attı!

Bayraktar TB3: Dünya Havacılık Tarihinde Bir İlke İmza Attı! Türkiye’nin yerli ve milli teknolojideki öncü firması Baykar tarafından geliştirilen Bayraktar...

blank
Blog & Makaleler3 gün

E=mc²: Enerji ve Maddenin Dönüşümü

E=mc²: Enerji ve Maddenin Dönüşümü Albert Einstein’ın 1905 yılında ortaya koyduğu E=mc² denklemi, modern fiziğin mihenk taşlarından biridir. Enerji ve...

blank
Blog & Makaleler4 gün

Kuantum Mekaniği: Mikro Evrenin Sırları

Kuantum Mekaniği: Mikro Evrenin Sırları Kuantum mekaniği, modern fiziğin temel taşlarından biridir ve atom altı parçacıkların davranışlarını inceleyen bir bilim...

blank
Blog & Makaleler2 hafta

10 Kasım Saygı ve Özlemle

10 Kasım Saygı ve Özlemle 10 Kasım, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve çağdaş dünyanın saygı duyduğu liderlerden biri olan Mustafa Kemal...

blank
Blog & Makaleler2 hafta

Kuantum Bilgisayarların Geleceği: Teknolojinin Yeni Dönemi

Kuantum Bilgisayarların Geleceği: Teknolojinin Yeni Dönemi Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarların sınırlarındaki zorlayan yeni bir programlama paradigması sunar. Temelde, klasik bilgisayarların...

Galeri

blank
Blog & Makaleler9 ay

Teknoloji ve Bilimin Dönüm Noktaları: 6 Mart’ın Anlamı

Teknoloji ve Bilimin Dönüm Noktaları: 6 Mart’ın Anlamı Teknoloji ve bilim, insanlığın ilerlemesinde ve gelişiminde kritik bir rol oynamaktadır. Her...

blank
Teknoloji Galerileri10 ay

Bakan Uraloğlu: 3. Çeyrek Raporu Sonuçlarını Açıkladı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2023 yılı 3’üncü çeyreği rakamlarını açıkladı. Bakan Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından...

blank
Blog & Makaleler11 ay

Evrenin İlk Elementi: Big Bang’den Başlangıç Noktasına Yolculuk

Evrenin İlk Elementi: Big Bang’den Başlangıç Noktasına Yolculuk Evren, 13,8 milyar yıl önce, son derece yoğun ve sıcak bir durumdan...

blank
Bilişim Haberleri12 ay

SİNEMADA YAPAY ZEKA

Sinemada yapay zeka, birçok farklı şekilde kullanılabilir ve hikaye anlatımına, karakter gelişimine, görsel efektlere ve genel film yapımına önemli katkılarda...

blank
Blog & Makaleler12 ay

Möbius Şeridi: Geometrinin Harikası

Möbius Şeridi: Geometrinin Harikası Matematik ve geometri, doğanın düzenini anlama ve modelleme konusunda insanlığın en güçlü araçlarından biridir. Bu disiplinler,...

blank
Teknoloji Galerileri1 sene

Saatte 100 Km Hız Yapan Airscooter!

Yumurta şeklindeki kişisel uçan araba ‘Airscooter’ gökyüzünde saatte 100 km hızla uçabiliyor.   Yumurta Şeklindeki Uçan Araba: Airscooter Jetpack üzerinde...

blank
Teknoloji Galerileri2 sene

Uzun Pozlama Nedir ve Nasıl Uygulanır

Uzun pozlama, yetersiz ışık olan ortamda, nesnenin ya da konunun oluşturduğu hareket hissini fotoğrafta dondurmaktır. Diyafram, enstantane ve ISO ayarı...

Etiket Bulutu

Kategoriler

Trending