Ünlü Menemen Ustası M.Burak Torun’u “ZONE”ladık

Bu hafta yüksek takipçili bir yazı ile karşınızdayım. Cıvık ama resmi, ciddi ama şakacı, değişik acayip bir yazı oldu. Şimdiye kadar hep sosyal medyanın eğlence tarafına odaklandık. Peki, sosyal medya uzmanlık gerektiren bir mecra mı? Uzmanı olduğuna göre gerektiren bir mecradır herhalde. Nedir bu sosyal medya uzmanı ve Türkiye’de bu işi kim yapar, ne kadar yapar, nasıl yapar, yaparken ne yapar, yapar da yapar… Bu haftaki konuğumuz ünlü Sosyal Medya Uzmanı Mehmet Burak Torun (MBT).

Ufak bir not: MBT kendisine fenomen denilmesini istemiyorsa da ben fenomen de diyebilirim arada sırada. Bu alan içerisinde bana her şey serbest. Because This is My “Zone”

Ufak bir not daha: Sevgili kardeşim Mehmet Burak Torun Doğum günün kutlu olsun. Nice mutlu yıllara. Evet, bu yazı yayına girdiği gün (22 Eylül) onun doğum günü. Hemen ortaya menemen yaptırıp üstüne mum dikmemiz lazım. Unuttuk sandın dimiiiiiiii….

Mark Zuckerberg’e sorduk, Bill Gates’e sorduk, Twitter yetkililerine sorduk, “ooo yee Memet buirak toriun itse vandurful pörsın” tarzı bir şeyler söylediler. Ortamı terk ettik zira adamlar çok kasıntı. Neyse en iyisi bizden birilerine soralım dedik. Kime sorabiliriz diye düşünürken aklımıza çok daha samimi bir isim geldi. Cebimize aybaşından kalma az miktarda olan paramızı alıp mahallesindeki dürümcü dayının yanına gittik.

– Abi Burak nasıl biri?

– Oooo Burak mı? En iyi müşterimdir, bir oturuşta 2 dürüm yer bol bahşiş bırakır fazla peçete harcamaz, siz oturun az sonra gelir.

Bu cevap bize daha samimi geldi. Ne o öyle vandırful findurful falan.

Neyse az sonra MBT geldi sorduk da sorduk, doyuncaya kadar yedik sorduk, tıksırıncaya kadar yedik sorduk, çatlayıncaya kadar yedik yine sorduk. Çayımızı aldık yine sorduk, siz de çaylarınızı hazır edin çünkü MBT’yi “ZONE”lamaya başlıyorum.

Kim bu MBT?

Çayından bir yudum aldı ve “ıyğk şeker atmayı unutmuşum” diye yüzünü ekşitti. Çayını masaya koydu, iki şeker attı karıştırdı, karıştırdı, karıştırdı da karıştırdı.

Bitti mi?

Bitti.

Manasız ve saçma bakışmalardan sonra hepimiz çayımızdan höpürdeterek birer yudum aldık. O da başladı anlatmaya.

– Adım Mehmet Burak Torun, yiğidin harman olduğu yerden geliyorum.

“Hoş geldin kardeşim hasat zamanı nasıldı bu sene, iyi yiğit harmanı çıktı mı?” diyecektim ki son anda engel oldum kendime, demedim. Ama şimdi dememem için bir engel yok. Neyse yersiz esprilerim için kusura bakmayın. Devam ediyorum

Sivas’ta doğup büyüyen MBT şaka bir yana şeker gibi bir adam. İnsanın yanaklarını sıkıp üstüne atlayası geliy… Neyse o kadar da değil. Ailesi ile birlikte 7 yıl önce Ankara’ya taşınmışlar. Tabi 2008 – 2013 yılları arasında bir de İstanbul Aydın Üniversitesi serüveni var. Orada yazılım mühendisliği okumuş. İşlerinin yoğunluğundan dolayı Ankara ve İstanbul arası mekik dokuyor. Ajans Mention diye bir Reklam ajansı var. 29 yaşında ve bekâr.

– Kııızlaaaar orda mısınız????

Mehmet’i Burak’ı Torun’a sorduk

MEHMET BURAK TORUN… Ne zaman bu ismi duysam kendime hâkim olamam “tek tek gelin” diye haykırırım, ağırlığı olan bir isim. Ağırlık derken kardeşim yanlış anlama. Neyse konuştukça batacağım o yüzden bu konuyu uzatmıyorum.

Sorulara geçiyorum sıkı durun, bir yerlere tutunun ya da bir yerler size tutunsun.

Twitter’a ne zaman başladın nasıl oldu ne oldu diye sorduk. Künefeler gelsin başlayacağım dedi. Çok geçmeden künefeler geldi, ilk çatalı daldırdık, uzadı da uzadı, uzadı da uzadı… Off yine çok uzadı. Geçelim.

MBT, İş hayatında ciddi, haşin, gaddar normalde ise eğlenceli, espritüel ve samimi bir yapıda olduğunu dile getiriyor. Bu farklılığın ise işini ciddiye almaktan kaynaklandığını söylüyor. Tabi özellikle halkla ilişkiler ve basın alanında çalışıyorsanız ciddiyetinizi korumanız ve vermiş olduğunuz sözleri zamanında yetiştirebilmeniz oldukça önem taşıyor. Ciddiyeti ve aradaki iş bağlantılarının önemini kavrayamaz ve işleri bu sebepten dolayı yetiştiremezseniz her türlü patlarsınız. Tabi o bu kadar uzun bir cümle kurmadı. Aslında dedikleri daha farklıydı ama ben böyle yazmak istedim.

Şu anda Ajans Mention adında bir reklam ajansı var. Söylediğine göre şirketler ve özel şahıslar için viral projeler, Google ürünleri, Halkla ilişkiler ve web tasarım gibi alanlarda yüksek başarı ile güzel çalışmalar çıkartıyor. Sosyal medya eğitimleri veriyor, kişisel gelişim üzerine eğitimler, liderlik ve siber güvenlik eğitimleri verdiğini söylüyor.

Çok yorucu ama yaptığım işi seviyorum. Gözlerim kan çanağı gibi olana kadar çalışıyorum. Küçükken ailem, oğlum bakma şu bilgisayara derdi. Şimdilerde ise mesleğimin çoğu o bilgisayara bakmaktan ibaret.

MBT’nin Sosyal Medyası

Söylediğine göre Twitter’a ilk giriş yaptığı zamanlarda Youtube Türkiye’de erişime kapalıymış. Facebook ise ona daha soğuk bir mecra olarak geliyormuş. Aynı zamanda yazılım mühendisi olduğu için oturuyor bilgisayarın başına, açıyor Twitter’a bakıyor. Ufak bir bakışmanın ardından “Acaba bunun kodları ne?” diye geçiriyor zihninden. Kafasında “Hello World”ler dönüyor bir anda bir bakıyor aaaa algoritma. Twitter algoritmasını çözüyor, içeriğine hâkim olup uzmanlaşmaya başlıyor.

Twitter’a ilk olarak farklı karakterin hesaplarını açarak başlamış. Kendi isminden ziyade oluşturmuş olduğu karakterlerle gündeme gelmek istiyor. Yani öyle söylüyor. Bu sebeple de birçok hesap ve karakter oluşturmuş ve bu karakterleri zamanla büyütmüş. Özellikle bu karakterlerden bir tanesi var ki almış başını gitmiş. 2.7 milyon takipçi sayısına ulaşan Tweet Süvarisi adlı hesabı dörtnala yardırmış. Sonrasında mavi tik için Twitter’a başvuru yapmış. Twitter denen şirket… -La havleeee, bu şirkette niyeyse son zamanlarda uyuz oluyorum.- Neyse o malum şirket, Tweet kelimesinin kendine ait olduğunu söyleyerek MBT’ye sıkıntı çıkarmış. Sonrasında Twitter’la papaz olmamak için hesabı kendi ismi olan Mehmet Burak Torun’a çevirmiş ve resmi hesabı olarak kullanmaya başlamış. Tweet süvarisi ismini ise alt hesaplarından bir tanesine taşımış. Yani şu anda hali hazırda kullandığı Twitter hesabının kökeni Tweet Süvarisi’nden başkası değil. Hali hazırda bulunan Tweet Süvarisi hesabının ise kökeni kim bilir hangi hesap.

Niye Twitter?

Twitter bana ilginç bir mecra olarak geldi. Her alanda görüşler açıklanıyor ve gündem olabiliyordu. Bu da bana birden fazla karakter oluşturmam için müthiş bir kaynak sağladı.

Durun bu ciddi bir konu. Söz veriyorum bu soruya salça olmayacağım. Konuş MBT neden Twitter?

Twitter’ın daha uzun ömürlü olacağını düşündüğümden dolayı Twitter’dan yürümek istedim. Gözüm hep liderlikteydi. Burada bir parantez açmak istiyorum, sosyal medya fenomeni olarak değil, sosyal medya uzmanı olarak anılmak istiyorum. Neyse gözüm hep liderlikteydi ve yaptığım işte çok şükür iyi bir aşamaya geldiğime inanıyorum. Eksiklerimi de biliyor ve bir yandan kapatmaya çalışıyorum. Bu yüzden eleştiriye açık olmakta önemli tabi. Amacım Twitter’da bir numara olup farklı mecralara geçmekti ki hali hazırda bir Youtube projesi üstünde ciddi çalışmalar içerisindeyim.

Evet takip ediyorum ben de. Geçen bir kamera bulmuşsun yolda, gördüm. Umarım hakkında hayırlısı olur.

Kitle, kitle, kitle dedik ama bu kitle MBT’de ne buldu ve kitle nasıl oluştu?

MBT, aklınıza gelebilecek veya belki de hayatınızda hiç duymadığınız birçok sivil toplum ve yardım kuruluşuna destek vermiş. Söylediğine göre insanlara yardım etmeyi seviyor. Birkaç deneme yaptım, tuzu şekeri uzatır mısın dedim hemen uzattı. Nasıl tuzu uzatırken sevdin mi dedim. Çok sevdim dedi. Bu da gösteriyor ki gerçekten de yardımsever birisi.

Birilerinin hayatlarına pozitif yönde dokunabilmek onların acılarını üzüntülerini paylaşmak ve onlara yardımcı olabilmek hoşuna gidiyormuş. O yüzden yardım kampanyalarına destek verdim ve beni oradan tanıyıp takip etmeye çalışan birçok insan oldu diyor. Şunu da ekliyor, “Reklam kaygısı ile bu kampanyalara girmedim ‘Hayrın gizlisi makbuldür’ anlayışı ile çoğu yaptığım şeyi insanlarla dahi paylaşmıyorum.”

Takipçileri ile arasına duvar örmüyor, samimi olmaya çalışıyor. Samimi olurken hitap ettiği kitle gibi düşünmeye ve kullanıcılarla iki taraflı etkileşime girmeye gayret gösteriyor. Söylediğine göre onu başarıya taşıyan etmenlerden bir tanesi bu.

Bakın bunları kuru kuru dinlemeyin. Fenomen olma hizmetinizi ayağınıza kadar getiriyoruz. Sonra fenomen olayım derken menemen olabilirsiniz maazallah.

Neyse tekrardan MBT’ye dönecek olursak. Kitlesi ile etkileşimini şu örnekle açıklıyor:

Twitter anketi düzenlemektense insanlara sorular sorarak uzun uzun cevap atmalarını istiyorum. Bence bu daha da önemli. Fikirleri özgür bırakmak gerektiğine inanıyorum. İnsanları özgür bırakıyor ve insanların kelimeleri arasına dalıyorum. Sanırım birden fazla karakter oluşturup bunları etkin olarak kullanmama bu tarz işler yapmam yardımcı oluyor. Çünkü bu işleri yaparken oldukça fazla insanla etkileşime giriyor ve onları tanıma fırsatına erişebiliyorsunuz.

Küfürsüz mizah yapmaya özen gösteriyorum diyor. Duyarlı bir vatandaş olmaya gayret gösterdiğini dile getiriyor. Ben şahidim, yere çöp dahi atmışlığı yok. Nasıl Feridun Düzağaç’ın ceplerinde hacıyatmazlar varsa MBT’nin de ceplerinde yere atmadığı çöpleri var. Örnek adamın hali bir başka oluyor tabi.

Şimdi araya girip bir ekleme yapmak istiyorum. MBT’yi çok sıkıştırdım, çok sordum, çok darladım ama yine de hiç uff, puff, tıss, fıss gibi sıkılma ve bozulma belirtileri göstermedi. Buradan da ona teşekkür ediyorum. Canımsın kardeşim, ama bir dahaki sefere hesabı ödemeden kaçmazsan sevinirim.

Neyse o kadar aydınlattın bizi. O kadar da olacak değil mi?

Mehmet Burak Torun’un diğer sosyal medya platformları ile arası nasıl?

Faceook’la pek arası yok. Arası yok demişken yüksek takipçili Facebook sayfaları var, tabi bunları sizler Mehmet Burak Torun’un yönettiğini bilmiyorsunuz, zaten o da açıklamak istemiyor. Neden diye sorduğumuzda, “Oluşturmuş olduğum eğlenceli karakterler kendi kimliklerini yaşasın ve yaşatsın diye. Bu hesapları açıklarsam o sayfalara da insanlar belki de Mehmet Burak Torun gözüyle bakacak ve bu da istemediğim bir şey.” cevabını aldık.

Çayları tazeleyelim, bu sıcak yaz günü harareti alıyor. İyi oluyor.

Devam edelim…

Instagram hesabı var ama daha çok resmi işleri ve kendi şahsi işleri için kullanıyor. E haliyle iş için kullandığı zamanlar da oluyormuş. “Hem eğleniyorum hem de para kazanıyorum” diyor.

Yakında Youtube’a bomba gibi düşeceğim hazırlıklı olun diye de iddialı cümleleri var. Bence takipte kalın.

Biliyorsunuz ki insanlar yemek içmek barınmak gibi temel ihtiyaçlara sahiptir. Bu ihtiyaçları karşılamak için de bir yerden para kazanmaları gerekiyor.  Sosyal medya işi yapan adam haliyle parasını sosyal medyadan çıkarıyor. Aslında bir marketin ürün satması kadar doğal bir şey. Tabi marketlerde reyon var sosyal medyada ise profil ve gönderi. Sosyal medya etkinlik olarak büyük platformları içinde barındırsa da hala reklam gelirlerinde Televizyon’un yanına dahi yaklaşmış değil. Neyse bu başka bir zamanın konusu, bu konuya başka bir yazıda geniş geniş değiniriz. Özetle söylemek istediğim şey, sosyal medyadan para kazanan, ev ve aile geçindiren arkadaşlara yüz buruşturarak bakmayın. O da bir iş sonuçta.

Sosyal medya da MBT için bir “Hobi Meslek”. Kendisi böyle bir tanımlama getiriyor. Hem işinin bir parçası hem de eğlenebildiği koskocaman bir alan. Söylediğine göre 1200’e yakın Trend Topic (TT) çalışması yapmış ve Türkiye’de ilk defa telefon numarasını TT yapan kişiyim diyor. Bir insan telefon numarasını neden TT yapmak ister o da ayrı bir mesele ama neyse. Uzmanların işine karışılmaz.

MBT ile Sanal MBT Arasındaki Farklar Neler?

Aşk acısı çekiyormuş gibi Tweet atmam aşk acısı çektiğim anlamına gelmiyor. O an belki de aşkı doruklarında yaşıyor ve mükemmel bir ilişki yaşıyor olabilirim. Yine de aşk acısı çeken kitleyle kendimi özdeşleştirerek onların hissetiklerine uygun Tweetler’de atabiliyorum. Bu yüzden aslında sosyal medyada kendimi tanımlamıyorum. Aslına bakarsanız sosyal medya ve takipçilerim beni tanımlıyor diyebilirim. Gündeme göre farklılık gösteren Tweetlerim ile takipçilerimle etkileşimde bulunmaya gayret gösteriyorum.

Son Baktığımızda Takipçi Sayıları:

(Formatı bozmak istemediğimden ve de MBT’nin “of the record” söylediği hesapları kendi isteği ile ifşa etmek istemediğimden sadece resmi hesaplarını inceledim)

Twitter: 2.72 milyon + Takipçi – @BurakTorunResmi

Instagram: 386 bin Takipçi – @buraktorunresmi

Facebook: 1.11 milyon + Takipçi – /M.BurakTorun

Ağustos 2012 tarihinden beri 27 bin üzeri Tweet atan @BurakTorunResmi bu işi düzenli olarak yapan hesaplardan. Her gün mutlaka bir Tweet’i var. Tweet atmadığı zaman mutlaka arayın sorun zira başına bir şey gelmiş olabilir. Daha önce de kendisinin de söylediği gibi sosyal sorumluluk projelerine de destek veriyor. (Arakan’da yapılan zulmü insanlarla paylaşmak ya da kedi köpek gibi hayvanlara eziyet eden insanları ifşa etmek vs… gibi.) Gündeme göre Tweetler atıyor, hayatla ilgili tespitlerini takipçileri ile paylaşıyor. Sosyal mecradan fotoğraf ve videoları bularak kendince yorumluyor. Takipçileri ile etkileşime giriyor, ucu açık sorular soruyor, olabildiğince herkese cevap vermeye gayret gösteriyor. Atmış olduğu Tweetler ile yüksek RT ve FAV oranlarını yakalıyor.

İlk Instagram gönderisini 11 Kasım 2014 tarihinde atan MBT’nin toplamda 62 gönderisi bulunuyor. Daha önce de kendinin de dile getirdiği gibi Instagram’ı daha çok resmi duyuruları, kendi fotoğrafları, reklam ve iş için kullanıyor. Instagram’ını pek etkin olarak kullandığını söyleyemeyeceğim. O da bunu kabul ediyor, tabi sadece @buraktorunresmi Instagram sayfasında bunları gördük. Kim bilir daha bilmediğimiz kaç Instagram sayfası vardır.

Facebook içerikleri kendi Twitter’ından almış olduğu gönderilerden oluşuyor. Facebook’ta pek etkin olduğunu söyleyemeyeceğim. Tam şu anda bu yazıyı yazarken son gönderisini 7 ağustosta göndermiş olduğunu görüyorum. Yani iki haftadır ortalarda yok. Genellikle gönderileri arasında da zamansal tutarsızlıklar var ve bir düzen yok.

Mehmet Burak Torun’a Göre Fenomen Nedir?

Bana göre Fenomen eşittir takipçi demek değildir. Fenomen kitleye erişebilen, beğeni ile takip edilebilendir.

Menemen Olmayın Fenomen Olun!

Kaliteli içerik için hayal gücü çok önemli. Aklınızın sınırlarını zorlayın, baktığınız ve gördüğünüz her şey sizin için farklı olmalı. Diğer insanların göremediği ayrıntıları görmeli ve o ayrıntıları insanlara düzgünce aktarabilmelisiniz. Olaylara ters mantıkla yaklaşmaya çalışın.

Sosyal medya’da bir anda parlayacağınız gibi bir anda da sönebilir internetin derin çukuruna unutulmuş bir hesap, unutulmuş bir yüz olarak düşebilirsiniz. Fenomen oldum diye okulunu ailesini işini aksatan insanlardan olmayın. Eğitiminize devam edin ve sosyal medya odaklı bir yaşam sürdürmeyin.

Burada bir anı var!

Otomatik Tweet atan bir yazılım üzerinde çalışıyordum. Neyse yazılımla uğraştım kodladım vs. Tweetlerimi de özenlice hazırladım ve elimde bulunan hesaplara teker teker yükledim. Her hesabın farklı karakter ve kişiliği olduğu için tabi ayrı ayrı Tweet içerikleri oluşturdum. Derken din’i paylaşımlar ayet, hadis vs. paylaşan bir hesaba yükleyeceğim Tweetleri kendi hesabıma yükledim. Farkına varmadım abi, varsam hemen değişirdim. Aradan birkaç gün geçti. Her şey otomatik ilerliyor diye de pek bakmıyorum hesaba. Abi girdim bir de ne göreyim benim hesap dini Tweetler hadis vs paylaşıyor. Tabi mesaj kutusu ağzına kadar dolmuş. Beni de takipçilerim bilir, her gelen mesaja cevap vermeye çalışırım. Mesajlardan birinde arkadaşın biri “kardeşim sen hafız mısın” diye sormuş. Ben de yok hocam değilim dedim. Çok geçmeden bana “Ben hoca değilim hafızım” diye cevap attı. O gün saçmalıklar silsilesini tam anlamıyla yaşadım. Durumu toparlayana kadar canım çıktı. Bu da böyle bir anımdır.

Bu anısı için MBT’ye teşekkür ediyor ve acı gerçeği paylaşmak istiyorum. O mesajı yazan şahıs bendim. Hakkını helal et kardeşim seni trollemek büyük zevkti. Burak kardeşim seninle keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Başarılarının devamını diliyorum. Ama bir dahaki sefere bu yediğimiz içtiğimiz künefe ve dönerlerin parasını vermeden sıvışırsan külahları değişiriz. Neyse olacak o kadar o kadar yorduk seni değil mi?

Güldük, eğlendik, bilgilendik. Her şey bir yana son olarak takipçilerine söylemek istediğin bir şey var mı?

2. kitabım yolda şu an ismini açıklamak istemiyorum ama çok iddialıyım. Amacım Türkiye’nin en çok okunan kitaplarından birini kaleme almak. Gelecek ay çalışmalar bitiyor.

Bu sene 50 farklı ilde bulunacağım birçok üniversiteye konferans’a geleceğim takipte kalın.

Tüm takipçilerime teşekkür ediyorum. Onların ilgisi olmasaydı benim emeklerim etkisiz kalacak, belki de şu anda bulunduğum noktada olamayacaktım.

Biz de MBT’ye teşekkür ediyor bir sonraki hafta yeni bir Fenomen yazısında görüşmek dileğiyle, herkese iyi hafta sonları diliyoruz. (Ya da yazıyı ne zaman okuyorsanız ona göre bir şeyler işte, çok da kasmayın)