Türkiye’nin Keşfedilmeyi Bekleyen Gizli Yerleri
Seyahat Haberleri
Dört bir yanı cennet olan ülkemizin gezilecek görülecek o kadar çok yeri var ki. İşte görünce bir hafta sonu kaçamağı yapmak isteyeceğiniz yerler.
Isparta’nın Keçiborlu İlçesi’nde bulunan Kuyucak Köyü, Haziran ayının başından itibaren eşsiz bir manzaraya bürünüyor. Çünkü lavanta tarlaları hem kokusuyla hem de görüntüsüyle eşsiz kareler oluşturuyor. Turizmin henüz hiç uğramadığı bu köyde konaklama tesisi bulunmasa da, köy halkı bu açığı kapatıyor.
Selimiye, Marmariste el değmemiş, tertemiz bir koy. Eski adıyla Losta’nın, konumu nedeni ile bölgeden geçen tekneler için kötü havalarda sığınılacak bir liman olma özelliği de bulunuyor. İlçeden 45 dakika uzaklıkta bulunan bu saklı cennet henüz turistlerin istilasına uğramış değil. Bu kadar temiz olması bundandır belki kim bilir?
Taraklı metropollerin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için biçilmiş kafan. Üstelik hem İstanbul hem de Ankara’ya sadece 200 km uzaklıkta. İlçenin en önemli özelliği, kimi üç asırdan daha da eski olan, geleneksel Osmanlı mimarisini yansıtan üç katlı tarihi evleri. Taraklı’nın taş kaplı dar sokaklarında gezdikten sonra büyük şehrin kalabalığına karışmak istemeyeceksiniz.
Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Macahel, bir dünya harikası. Toplamda 18 köyden oluşan, ancak 1921’de belirlenen Türkiye-Rusya sınır anlaşması çerçevesinde bu köylerin 12 si Gürcistan’da 6 sı ise Türkiye sınırları içinde kalmış. Türkiye’de kalan kısmına ise Yukarı Maçahel deniyor. Oldukça zorlu yollardan ulaşılan vadiye vardığınızda karşınıza nefes kesecek güzellikte, yeşilin her tonuna sahip, enfes bir manzara çıkıyor. Doğal çeşitliliğiyle görenleri büyüleyen Maçahel’de yerel halk tarafından pansiyon olarak işletilen ahşap evlerde konaklayabilirsiniz.
Bozdağlar’ın serin yamaçlarında yemyeşil bir coğrafya içerisinde gizlenmiş Birgi, asırlık çınar ve ceviz ağaçlarının arasından görülebilen yüksek taş duvarlı, alaturka kiremitli, ahşap pencereli evleri ile gidilesi, görülesi şirin bir köy. Türkiye’de Osmanlı mimarisinin en iyi korunduğu yerlerden olan İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi Köyü, buna rağmen sadece Türkiye’de değil, bulunduğu bölgede bile çok az kişi tarafından biliniyor. Ayrıca UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor.
Bursa’nın tarihi oldukça eskilere dayanan Keles ilçesinde bulunan Kocayayla, av ve doğa turizmi vazgeçilmez yerlerden. Doğayla iç içe inşa edilen ahşap evlerde, temiz ve serin havada tatil yapmak isteyen tatilciler için yeni bir yaşam alanı sunuyor. O da henüz keşfedilmeyen eşsiz yerlerden bir tanesi.
Giresun’da keşfedilen Gölyanı Yaylası’nın Türkiye’de ekoturizmin gözdesi. Gölyanı Yaylası’nın, 50 dolayındaki otantik yayla evi, gölü ve ladin ağaçlarından oluşan ormanlık alanlarıyla görenleri büyülüyor. Trabzon Uzungöl’e rakip olarak gösterilen Yağlıdere İlçesi’ndeki bu yemyeşil yayla ile Gölyanı da turizme kazandırılıyor.
Batı Karadeniz‘in doğa harikası en güzel koylarından biri olan Gideros Amasra – Cide Sahil Yolu ve Kastamonu il sınırları içinde. Çevresi yemyeşil dik dağlarla çevrili kestane, kayın, meşe, çam ve şimşir ağaçlarıyla çevrili olan koy sakin suları ile de bir gölü andırıyor. Gideros’a tekne ile gidildiği gibi kara yoluyla da ulaşmak mümkün.
Listemizde Isparta’dan bir yer daha var. Toros ve Anamas dağlarının birleştiği noktada, denizden 1150 metre yükseklikte, yeşilliğin hakim olduğu Isparta’nın Yenişarbademli ilçesi, doğal güzellikleriyle ilgi çekiyor. Dört mevsim boyunca yeşil kalmayı başaran Yenişarbademli, Pınargözü Mağarası ile turizm potansiyeline, Dedegül Dağı ile de dağcılık turizmine katkıda bulunuyor.
Son sırada Anadolu’nun orta yerinde bir güzellik yer alıyor. Yemyeşil manzaranın ortasında upuzun bir şelale. Konya’nın Hadim İlçesi’ndeki Göksü Nehri yatağında bulunan “Yerköprü Şelalesi” eşsiz doğal güzelliğiyle adete kentin gizli kalmış cennetlerinden birini oluşturuyor.