Robotik Cerrahi İle Güvenli Ve Konforlu Tedavi Mümkün
Genel Bilgi ve Haberler
Tıp dünyasında cerrahinin ulaştığı en ileri teknolojilerden biri olarak görülen da Vinci robotik cerrahi, diğer adıyla robot teknolojisi, 9 Eylül’de sağlık hizmeti vermeye başlayan Medicana International İzmir Hastanesi’nde, hastalara ve hekimlere güvenli ve konforlu bir tedavi imkanı sunuyor.
Medicana International İzmir Hastanesi Tıbbi Direktörü, Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Çağ Çal, tıbbın kullanımına girdiği günden bu yana dünya genelinde milyonlarca hastanın sağlığına kavuşmasına hizmet eden da Vinci robotik cerrahi sisteminin, açık ve laparoskopik girişimlere alternatif yaratan kapalı bir ameliyat yöntemi olduğunu söyledi. İzmir’de ilk kez özel bir hastanede kullanılmaya başlanan sistem, isminde yer alan “robot” kelimesiyle akılda meraklı sorular yaratsa da günümüz teknolojisinin sağlıkta geldiği önemli bir nokta olarak öne çıkıyor.
Prof. Dr. Çağ Çal, robot yardımlı laparoskopik ameliyatı olarak da tanımlanabilecek da Vinci’nin, dünyanın ilk ve halen tek robotik cerrahi sistemi olduğuna vurgu yaparak, sistemin NASA’da (Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) çalışan araştırmacılar, sanal gerçeklik mühendisleri ve Stanford Üniversitesi Araştırma Merkezi robot teknolojisi uzmanlarının ortak çalışmalarıyla geliştirildiğini söyledi. Prof. Dr. Çal, “Sistem ilk tasarımında sağlık hizmetine ihtiyaç duyan uzaydaki astronotların dünyadaki cerrah konsolundan ameliyat edilmesi için yaratıldı. Ardından Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) onayıyla kalp ve damar cerrahisi ameliyatlarında kullanılmaya başlandı ve günümüze kadar dünya genelinde 8 milyondan fazla operasyon gerçekleştirildi. Zaman içinde Türkiye’de de sıkça tercih edilen yöntem haline geldi” dedi.
Üç boyutlu görüntü
Prof. Dr. Çal, sistemin çalışma prensipleri hakkında şu bilgileri verdi:
Da Vinci robotu, hasta konsolu ve cerrah konsolu olmak üzere üç bölümden oluşur. Ameliyatın yapılmasında kullanılacak el aletlerini taşıyan 4 kol robot bölümünde bulunur ve bu kolların ucundaki el aletleri, vücut içerisine ciltte açılan 0.5-1 cm çapındaki deliklerden yerleştirilir. Bir kol ameliyat sahasının üç boyutlu görüntüsünü 10 kat büyüterek dışarıya veren yüksek çözünürlüklü kamerayı taşır ve cerrah ameliyat sahasını derinlik algısıyla birlikte görebilir. Diğer üç robotik kolla ameliyat yapılır. Cerrahın parmaklarını hareket ettirerek verdiği komutlarla eş zamanlı çalışan da Vinci sisteminde, sanılanın aksine ameliyatı robot değil yine cerrah yapar. Robotun ucunda bulunan çok ince ve hassas aletlerle dokuya en az zarar verilerek ameliyat gerçekleştirir. Sinirler ve damarlar daha ayrıntılı görüntülendiği için zarar görme riskleri daha azdır.
Küçük noktada müdahale
Robotik kolların, insan el bileğinin hareket kabiliyetinden çok daha iyi ve nokta atışı performansa sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Çağ Çal, “Kolların ucundaki el aletlerinin 540 derece dönebilmesi sayesinde dar ve küçük alanlarda cerrahi müdahaleler rahatlıkla yapılabilir. Cerrah, konsol başında oturarak ameliyatı gerçekleştirdiği için uzun süren ameliyatlarda daha az yorulur ve herhangi bir konsantrasyon kaybı yaşanmaz. Robotik kolların ameliyat yapılacak alana girebilmesi için yapılan cilt kesileri diğer ameliyatlara göre daha küçüktür ve enfeksiyon kapma riskini azaltır, ameliyat sonrasında ağrı daha az olur, yara izi oluşumu riski en aza iner, hastanede yatış süresi kısalır, kan kaybı çok az olur. Özellikle kanser ameliyatlarından sonra hastalar en kısa sürede kemoterapi veya radyoterapi seanslarına başlayabilirler” diye konuştu.
En sık kullanıldığı alan: Kanser cerrahisi
Kanser cerrahisinin, robot yardımlı cerrahi tekniğinin en fazla kullanıldığı alan olduğunu belirten Prof. Dr. Çağ Çal, “Dünya genelinde en çok prostat kanseri cerrahisinde kullanılıyor. Testis kanserleri ve böbreküstü bezlerinin cerrahi tedavisinde de en güncel uygulama haline gelmiştir. Kolon ve rektum kanserlerinin cerrahi tedavisinde de yaygın kullanımı söz konusudur. Robotik cerrahi, sadece karın boşluğunda değil göğüs boşluğunda da akciğer tümörlerinin cerrahi tedavisi için uygulanabilecek bir yöntemdir. Bazı kalp cerrahilerinde robot yarımcı operasyonların uygulanma sıklığı, giderek artıyor” şeklinde konuştu. Robot teknolojisi; ürolojik cerrahi, obezite cerrahisi, kadın Hastalıkları, genel cerrahi, kalp ve damar cerrahisi, göğüs cerrahisi, kulak-burun-boğaz, baş ve boyun cerrahisi ile çocuk cerrahisinde de kullanılıyor.