Konteyner Teknolojisi ile Sanallaştırma Tarihe mi Karışıyor?
Blog & Makaleler
Son zamanlarda konteyner teknolojisi adındı sıkça duyar olduk. Ülkemizde de kullanılmaya başlayan bu teknolojiye Google, IBM, Microsoft gibi birçok ünlü marka yatırım yapıyor. 451 Research tarafından yapılan araştırmaya göre, 2020 yılına kadar uygulamaların konteyner teknolojisini adaptasyonunun %40 büyüyeceği öngörülüyor.
Bu durum haliyle sanallaştırma teknolojilerinin artık ömrünü doldurup doldurmadığı sorusunu ortaya çıkarıyor. Gelin bu soruya cevap vermeden önce bu iki teknolojini ne olduğu ve nerelerde kullanıldığı sorularına kısaca cevap verelim.
Nedir Bu Sanallaştırma?
Teknolojinin ilerlemesiyle artan işlemci, hafıza vb. kapasiteler nedeniyle bir fiziksel sunucunun bir veya birkaç uygulama tarafından kullanılması durumunda, kaynakların bir kısmı kullanılmamakta dolayısıyla kaynak israfı yaşanmaktadır. Buna, fiziksel sunucu için gerekli elektrik, soğutma vb. ihtiyaçlar da eklenince maliyetler oldukça artmaktadır. Sanallaştırma teknolojisi, donanım kaynaklarının sanal sunucular arasından paylaştırılması esasına dayalı bir çözümdür.
Sanallaştırma teknolojisi ile bir fiziksel sunucu üzerinde birden fazla sanal sunucu oluşturulabilir ve her sanal sunucu üzerinde farklı misafir işletim sistemi kurulabilir. Sanal sunucular, hipervizör adı verilen bir yapı aracılığı ile yönetilir.
Sanallaştırma teknolojisinin en önemli faydalarından birisi, aynı veya farklı işletim sistemlerini tek bir sistem üzerinde toplamaktır. Bu sayede donanım kaynakları verimli kullanılmış, kolay ölçeklendirilebilir, yedekleme ve geri dönme işlemlerinin kolaylaştığı bir yapı kurulmuş olur. Bununla beraber, bulut ile yalnızca belli zamanlarda yapılan maliyetler işler için sadece ihtiyaç olduğu zaman bulut servislerinden yararlanılarak maliyetler düşürülebilir.
Yukarıda belirtilen faydalara karşın, sanallaştırma teknolojisinin bazı dezavantajları da yok değildir. Her bir sanal sunucu üzerinde bir işletim sistemi olması zorunluğu nedeniyle hafızada fazladan yer işgal edilmektedir. Ayrıca, kaynak planlaması yine kişiye bağlı olduğundan verimlilik istenilen seviyeyi yakalayamayabilir. Bir de farklı sanallaştırma markaları arasında sanal makine taşıma işlemi desteklenmediği için marka bağımlılığı ortaya çıkabilir.
Biraz da Konteynerden Bahsedelim
Basitçe anlatmak gerekirse; sanallaştırma işleminin işletim sistemi seviyesinde yapılmasını sağlayan uygulamalara konteyner diyoruz. Çekirdek sanallaştırma da denen bu teknoloji ile aynı işletim sistemi üzerinde, işletim sistemine ait çekirdeği kullanan ve farklı kullanıcı seviyelerine sahip makineler oluşturulur. Sanallaştırma uygulamalarına kıyasla oldukça az yer kaplayan konteyner uygulamaları, hızlı başlatılabilme ve sahibine işletim sisteminin tüm özelliklerini sunma gibi özelliklere sahiptir. Her konteyner sisteminin, kendine özel bir dosya sistemi, bellek alanı, aygıt ve ağ ara yüzü vardır.
Konteyner teknolojisi de bir tür sanallaştırma çözümü olduğu için sanallaştırmanın getirmiş olduğu avantajların tamamını içermektedir. Bununla beraber, her uygulama kendi konteyneri içerisinde diğer uygulamalardan izole bir şekilde çalışır. Uygulama bir konteyner içerisinde olduğundan, uygulamayı tüm bağımlılıkları ile beraber taşımak oldukça kolaydır. Konteyner teknolojisi, sanallaştırma ile karşılaştırıldığında sanallaştırmaya oranla çok daha az kaynak tüketmektedir. Her uygulamayı kendine özel, izole bir ortamda çalıştırmak, uygulamayı işletim sistemi ve diğer uygulamalardan izole etmeyi, dolayısıyla ekstra bir güvenlik önlemi sağlar.
Yukarıda sayılan avantajlara karşın, konteyner teknolojisinin bazı dezavantajları da yok değil. Örneğin, mimari bağımlılık; 64 bit mimaride hazırlanmış bir konteyner farklı bir sunucuda 32 bit olarak çalıştırılamaz. Veri tabanı sunucuları gibi çok kaynak tüketen uygulamaları sanalda veya konteynerde çalıştırmaktansa fiziksel sunucu üzerinde çalıştırmakta fayda var.
Sonuç
Sanallaştırma ve konteyner teknolojileri birçok açıdan farklılık ihtiva etse de temel fark; konteyner bir işletim sistemi üzerinde sanallaştırma sağlayarak, uygulamaların birbirinden bağımsız olarak çalışmasına imkân sağlar. Buna karşın, sanallaştırma teknolojisi ile donanım sanallaştırılarak birçok işletim sisteminin aynı donanım üzerinde çalışması sağlanmış olur. Her iki teknolojiyi de, hız, boyut, taşınabilirlik ve çeviklik açısından karşılaştırınca konteyner teknolojisinin bir değil birkaç adım önde olduğunu söylersek yanlış olmaz.
Yazının başında da belirttiğimiz gibi, birçok ünlü firmanın yatırım yaptığı konteyner teknolojisi ilerisi için gelecek vadetse de henüz net bir şey söylemek için erken. Takip edip göreceğiz…
Yazan: Bilişim Uzmanı Erdem BAYRAK