Şimdiye Kadar Görülen En Uzak Yıldızın Görüntüsü
Uzay Haberleri
Dünyadan 5 milyar ışıkyılı büyük bir Galaksi kümesinin yerçekimsel lensini inceleyen gökbilimciler, daha önce görülen diğer normal yıldızlardan daha uzak olan, 9 milyar ışıkyılı uzaklıkta, tek, mavi bir süper yıldızı keşfetti.
Yaklaşık bir hafta önce yayınladığımız İşte Dünyaya En Uzak Olan Yıldız adlı makalemizde en uzakta keşfedilen yıldızdan bahsetmiştik. Şimdi ise nasıl keşfedildiğinin detaylarını anlatacağız. Icarus adındaki yıldız, mercek kümesindeki güneşe benzer bir yıldızın hemen arkasından geçtiğinde 2000’den fazla kez büyütüldü. Bu, evrenin en erken yıllarında hayat süren yıldızları incelemek için yeni bir yol gösterecek.
Resmi adı MACS J1149 + 2223 Lensli Yıldız 1 olan Icarus, şimdiye kadar görülen en uzak bireysel yıldız. Sadece görülebilir çünkü Dünya’dan yaklaşık 5 milyar ışıkyılı uzaklıkta bulunan devasa bir galaksi kümesinin yer çekimi tarafından büyütülüyor. MACS J1149 + 2223 olarak adlandırılan bu küme, Dünya ile uzak yıldızın bulunduğu galaksinin arasında yer alıyor.
Gökbilimciler, 2016 yılında, parlamaya başlayan süpernova yakınlarındaki bir ışık noktasını bulduğunda, uzak sarmal galaksideki bir süpernovayı izlemek için Hubble’ı kullanıyordu. Nesne daha sonra bir ayda üç kat daha parlak olmasına rağmen, nesneden gelen ışığın rengi değişmedi. Bu renklerin analizi, büyütme olayının bir yıldıza bağlı olarak haftalar boyunca büyüdüğü arka plandaki galaksilerde bulunan mavi bir süper yıldız olduğunu gösterdi.
Fotoğrafın sağındaki, 2011’de Icarus görünmeden, 2016’daki yıldızın parıltısına göre görünümü gösteriyor.
Ancak yerçekimsel mercekleme denilen bir olay sonucu görüş hattındaki büyük gökada kümeleriyle ışığın bükülmesi uzak evreni büyütebilir ve uzaktaki nesneleri görünür hale getirebilir. Tipik olarak, lensleme galaksileri 50 kata kadar büyük gösterirken, ancak bu durumda yıldız 2,000 kattan fazla büyük göstermesine sebep olur. NASA Hubble Uzay Teleskobu görüntülerinde Nisan ayı sonunda ve son olarak Nisan 2017’de çekildi.
Tarih:2 Nisan 2018 Kaynak: California Üniversitesi – Berkeley