Nesnelerin İnternetinden Sonra Sıra Duyuların İnternetinde!
5G Teknoloji haberleri
Kullanıcı arayüzü olarak insan beyninin kullanılacağı teknoloji sayesinde, cihazlar insanların düşüncelerine tepki verecek ve yeni bir etkileşim paradigması yaratacak.
Tüketiciler, görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma duyularımızla etkileşime girebilen bağlı teknolojilerin sunacağı bir dizi hizmetin 2030 yılına kadar gerçeğe dönüşmesini bekliyor. Ericsson’un ConsumerLab En Popüler Tüketici Trendler raporuna damga vuran “Duyuların İnterneti”; Yapay Zeka (AI),Sanal Gerçeklik (VR),Artırılmış Gerçeklik (AR),5G ve otomasyon gibi teknolojilerle sağlanacak.
Tüketiciler, 2030’da ekrana dayalı deneyimlerin, gerçeklikle neredeyse aynı olan çoklu duyusal deneyimlerle giderek daha çok rekabet edeceği görüşünü taşıyor. Dünya genelinde 15 şehirde yapılan ve yeni çıkan teknolojiler öncü olarak kullanmaya başlayan 46 milyon kişinin beklentilerin temsil eden ConsumerLab En Popüler Tüketici Trendler 2030 raporuna göre “Duyuların İnterneti” teknolojisinin ana itici güçler arasında üç boyutlu eğlence ve alışveriş, iklim kriz ve buna bağlı olarak iklim etkisini en aza indirme ihtiyacı yer alıyor.
Raporun yazarlarından biri olan Ericsson Consumer & IndustryLab Başkanı Dr. Pernilla Jonsson, şu değerlendirmeyi yaptı: “Şu anki akıllı telefonlara dayalı İnternet bağlanırlığından duyularımızın birbirine bağlanmasıyla oluşan çok boyutlu deneyimlere dönüştüğü bir dünyadan bahsediyoruz. Bu raporda giriş noktası olarak Artırılmış Gerçeklik gözlükler temel alınarak, bunun tüketiciler için ne anlama gelebileceği araştırıldı. Tüketicilerin Yapay Zeka (AI),Sanal Gerçeklik (VR),Artırılmış Gerçeklik (AR),5G ve otomasyon teknolojilerinin sağlayacağı duyusal bağlanırlığın günlük yaşamımızda böylesine değişiklikler yapacağını öngörmelerini beklemiyorduk” dedi.
‘RİSKLERİ DE BERABERİNDE GETİRECEK’
Raporun yazarlarından olan Ericsson Consumer & IndustryLab Araştırma Gündem Başkanı Dr. Michael Björn ise konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bugünden geleceğin genellikle doğrusal olarak gelişeceğini hayal ediyoruz. Ancak, insanların tüm duyularının dijtalleştiği bir dünyanın beraberinde hangi fırsatları ve zorlukları getireceğini de düşünmemiz gerekiyor. Duyuların dijtalleşmesi iklim değişikliklerinde ve karbon ayakizinin azaltılmasında büyük bir rol oynayabilir. Evinizden dışarı çıkmadan işe gidebilir, tatile çıkabilir ve tüm dünyayı gezebilirsiniz. Duyuların İnterneti, aynı zamanda bireysel mahremiyet konusuyla ilgili tartışmaları da hararetlendirecek. Örneğin, halk arasında duyularımızın ürün veya hizmet satın alırken manipüle edilebileceğine dair bir endişe var. İnsanlar bu konuda gerekli önlemlerin alınmasını ve garanti verilmesini bekleyecekler.”
Hazırlanan raporda 2030’a kadar teknoloji alanında beklenen on trendin ise şu şekilde olması bekleniyor:
İnsan beyninin kullanıcı arayüzü olması
Tıpkı benim sesim (Kişinin sesinin birebir taklit edilmesi)
İstediğiniz tüm lezzetler (Tüm yiyeceklerin istenilen lezzette olmasını sağlayacak bir cihaz)
Dijital aroma (Doğal kokuları deneyimleyebilmek için bölgelerin dijital olarak ziyaret edilmesi)
Tam dokunma hissi ( Akıllı telefonların ekrana dokunulduğunda düğmelerin şekli ve dokusunun iletilmesi)
Tümleşik gerçeklik (Sanal Gerçeklik oyunlarının fiziksel gerçeklikten ayırt edilememesi)
Gerçek olarak doğrulanan haberler (Sahte haberlerin ortadan kalkması)
‘Kişisel gizlilik koruması’ sonrası tüketiciler (Kişisel veri ile ilgili tüm sorunların çözülmesi ve daha güvenli bir ortam yaratılması)
Bağlı ve sürdürülebilir (Duyuların İnternetine dayalı hizmetlerin çevresel açıdan daha sürdürülebilir olması)
Duyuya dayalı hizmetler (Alışveriş yaparken beş duyunun kullanılabilmesinin mümkün olması)