Kil tabletlerden elektronik tabletlere, kitaplardan e-kitaplara
Blog & Makaleler
Kil tabletler, papirüsler, parşömenler … tarihsel olarak bilginin yazıya dökülüp yayılması için kullanılan araçlardan bazıları… İnsanlığın kadim geçmişinde bilgiyi saklama ve yayma yollarıdır bunlar. Oldukça zahmetli, pahalı, geniş bir organizasyon isteyen bir iş sahası aynı zamanda. Sümerlerden Babillilere, Mısırlılardan Romalılara… 15. yüzyılda Gutenberg’in, ilk kez Çinliler tarafından kullanılan matbaayı, yani hareketli parçalar ile yazı baskısını Avrupa’da başlatmasıyla gerçek bir devrim yaşanır. Bilgiye ulaşmak için daha ekonomik, daha hızlı, daha etkin yollar aranıp bulunacaktır bundan sonra. İnsanlık tarihinde büyük bir değişim ve dönüşüme yol açan dijital devrim çağında bilgiye erişim, bilginin yayılımı neredeyse ışık hızında gerçekleşmektedir ve bu durumun insanların okuma, bilgilenme ve dünyayı algılama tarzlarında nasıl bir değişime yol açacağı, nasıl bir insanlık kültürünün ne şekilde evrileceği konusunda çok ciddi etkiler daha şimdiden görülmektedir. Ama gelecekte neler olacak, insanın duyma, düşünme, algılama tarzlarına nasıl bir değişim yaşanacak, insanlık kültürü nasıl dönüşecek bu zaman içinde görülecek.
Kil tabletlerden elektronik tabletlere, kitaplardan e-kitaplara nasıl geldik? Bu uzun bir yazının konusu olabilir. Şimdiki durumda e-kitapla ilgili kısa bilgiler vermekle yetinelim. İlk e-kitap düşüncesi, 1971 yılında Michael Hart tarafından, Illinois Üniversitesi’nde Gutenberg Projesi (Project Gutenberg) ile hayata geçirilmiştir. Bu proje bugün 54.000 kitapla kullanıcılara oldukça kapsamlı bir eser listesi sunmaktadır.
ABD’li yazar Stephen King’in 2000 yılında çıkardığı “Ölüm Yolu” (Riding the Bullet) kitabı, ilk e-kitap olarak kabul ediliyor. Bu, elektronik ortamda ilk en çok satan kitap aynı zamanda.
2007 yılından sonra Amazon’un Kindle’la yarattığı e-kitap fırtınası ile iPad, Anroid gibi tablet PC’lerin çıkışıyla başlayan e-kitap atağı ile birlikte özellikle 2008-2010 yıllarında dijital yayıncılık sektöründe büyük bir artış meydana geldi. Türkiye’de ilk e-kitap satışı ise 2010 yılında gerçekleşti. Bu sırada, “Kitapların geleceği ne olacak?”, “E-kitaplar kitapları öldürecek mi?” soruları sıklıkla sorulmaya başlandı. Ama özellikle bu fırtına son iki yılda dinmiş görünüyor, ABD ve İngiltere’de e-kitap satışlarında ciddi düşüşler yaşandı; ülkemizde ise, Elektronik Yayıncılık sektörü, henüz emekleme aşamasında. ABD’de 1 milyon civarında e-kitaptan söz edilirken, Türkiye’de bu rakam 10-15 bin seviyelerinde. Amazon tarafından şişirilen dijital kitap balonunun artık sönmekte olduğu gibi yorumlar yapılsa da, insanlık nasıl ki kil tabletlere, parşömene, matbaaya bir anda geçmemişse elektronik tabletlere, e-kitaplara da bir anda geçmeyecek. Elektronik kitaplarla büyüyen, internet ortamını doğal ortamı kabul eden, dijital yerliler denilen yeni bir nesil geliyor. Öte yanda ise kitap kokusuna aşina önceki nesil. Kâğıttan gazeteye karşı dijital gazetenin, kitaplar karşısında e-kitapların zafer ilan etmesini bekleyenler biraz daha bekleyecek gibi görünüyor.
Ufuk COŞKUN