Hakikatin Gücü: Dezenformasyona ve Krizlere Karşı Mücadele
İnternet Haberleri
Hakikatin Gücü: Dezenformasyona ve Krizlere Karşı Mücadele
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Asya-Pasifik Yayın Birliği’nin (ABU) 61. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, hem yerel hem de küresel boyutta yaşanan krizlere dikkat çekerek, medyanın bu krizlerdeki rolüne ve yapay zekanın medya dünyasındaki etkisine vurgu yaptı. Altun’un konuşmasında öne çıkan en önemli mesajlardan biri, dezenformasyonla mücadelede hakikatin gücüne olan inancıydı.
Küresel Krizler ve Adalet Arayışı
Altun, konuşmasının başında dünyanın pek çok krize aynı anda tanıklık ettiğini belirterek, bunların insanlık üzerinde yarattığı ağır yüklerden söz etti. Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in Filistin’deki saldırıları ve Orta Doğu’daki insani krizler gibi olaylar, günümüz dünyasının en çarpıcı örneklerinden bazıları olarak gösterildi. Altun, bu krizlerin temelinde adalet krizinin yattığını vurguladı. Adalet eksikliğinin derinleşmesi, insanlık için büyük bir tehdit oluşturmakta ve mevcut uluslararası düzenin bu krizlere çözüm getirmediği her geçen gün daha fazla görülmektedir.
Ancak Altun, bu krizlerin sadece fiziksel yıkımla sınırlı olmadığını, aynı zamanda hakikat krizini de tetiklediğini ifade etti. Medya aracılığıyla yayılan dezenformasyonun, toplumları yanlış yönlendirdiğini ve hakikatin etkisiz hale getirildiğini belirtti. Dezenformasyona karşı en güçlü silahın hakikatin ta kendisi olduğuna vurgu yapan Altun, bu hakikate giden yolları açık tutmanın en önemli görev olduğunu ifade etti.
Dezenformasyon ve Medyanın Sorumluluğu
Altun’un medya dünyasındaki sorunlara dikkat çekerken değindiği diğer önemli bir nokta, küresel medyanın dezenformasyona karşı oynadığı rol oldu. ABU gibi büyük medya organizasyonlarının bu anlamda stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten Altun, medya özgürlüğü ve çeşitliliğin korunması gerektiğini dile getirdi. Küresel ölçekte Batı merkezli medya tahakkümünün zayıfladığına dikkat çeken Altun, Asya’nın yükselen etkisiyle beraber, yeni bir medya düzeninin doğduğunu ifade etti. Bu bağlamda, hakikatin korunması ve dezenformasyonla mücadelede güçlü bir medya ekosistemi oluşturmanın, küresel barış ve istikrar açısından da önemli olduğunu savundu.
Yapay Zeka ve Dijitalleşmenin Medyaya Etkisi
Konuşmanın bir diğer önemli kısmı, yapay zekanın medya ve habercilik dünyasına getirdiği fırsatlar ve riskler üzerineydi. Altun, yapay zekanın haberciliğin hızını ve etkinliğini artırma potansiyeline sahip olduğunu kabul ederken, aynı zamanda beraberinde getirdiği tehlikelerin de altını çizdi. Özellikle deepfake gibi teknolojilerin, dezenformasyonu daha karmaşık bir hale getirdiğini ve toplumları yanıltma kapasitesini artırdığını belirtti. Ayrıca, yapay zeka destekli medya düzeninin toplumsal kutuplaşmayı ve ayrımcılığı tetikleyebileceği konusundaki endişelerini dile getirdi. Bu bağlamda Altun, teknolojinin sunduğu olanaklardan yararlanırken, riskleri de dikkatli bir şekilde yönetmenin gerekliliğini vurguladı.
Medya ve İnsanın Yeri
Altun, medyada insan faktörünün yerini hiçbir teknolojinin alamayacağını belirterek, gazetecilik ve habercilikte insan emeği ve yaratıcılığının teknolojiye karşı üstün olduğunu savundu. İnsansızlaşmanın, medyada kalitenin düşmesine ve toplumsal değerlerin yitirilmesine yol açabileceğine işaret etti. Bu yüzden yapay zekanın sunduğu imkânlarla beraber, insan aklının ve emeğinin medyanın merkezinde yer almaya devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin Küresel Rolü
Türkiye’nin bölgesel ve küresel sorunlardaki aktif rolüne de değinen Altun, özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı’nda ve Tahıl Anlaşması’nda oynadığı arabuluculuk rolünü öne çıkardı. Türkiye’nin, uluslararası düzeyde hak ve adalet mücadelesi verdiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Daha adil bir dünya mümkün” ve “Dünya beşten büyüktür” gibi söylemleriyle mevcut sistemin adaletsizliklerine karşı durduğunu ifade etti. Bu anlamda, Türkiye’nin küresel barışa ve istikrara katkı sunma sorumluluğunun arttığına dikkat çekti.
Dezenformasyona ve Krizlere Karşı Mücadele
Fahrettin Altun’un konuşması, dünya çapında yaşanan krizlerin kökeninde yatan adalet ve hakikat krizine dikkat çekerek, dezenformasyonla mücadelede medyanın rolüne vurgu yapmaktadır. Medya, hakikati koruma ve yayma görevini yerine getirdiği sürece, küresel barış ve istikrar için önemli bir güç olabilir. Yapay zeka ve dijitalleşme, medyaya birçok olanak sunarken, insan aklının ve emeğinin yeri doldurulamaz ve medyanın merkezinde kalmaya devam etmelidir. Altun’un bu konuşması, medya dünyasındaki dönüşümlere dair önemli uyarılar içerirken, aynı zamanda hakikate ulaşmanın zorluklarına karşı bir rehber niteliği taşımaktadır.