Bu Yiyecekler Fazla Yenildiğinde Zehirliyor!
Lifestyle Yaşam Haberleri
Her şeyin azı karar çoğu zarar diye boşa söylememiş atlarımız. İşte çok yenildiğinde adeta zehre dönüşen yiyecekler.
Badem aslında kuruyemiş değil bir tohumdur. Yüzyıllardır hamur işlerinin en popüler malzemelerinden biri olan badem aslında yüksek miktarda ölümcül bir zehir olan siyanür içerir. Bademi ısıtmak bu zehri yok eder ama işlenmemiş acı badem oldukça tehlikelidir, ki satışı bu yüzden bazı ülkelerde yasaktır. Örneğin ABD’de yalnızca tüm zehir ve bakterilerinden arındırılarak işlenmiş bademlerin satışına izin verilmektedir.
Elma bünyesinde siyanür üreten “amigdalin” isimli bileşeni bulundurduğu için fazla miktarda yenmesi halinde baş dönmesi ve mide bulantısına sebep olur. Ciddi zehirlenme durumunda ise kan basıncı ve kalp hızında artış, böbrek yetmezliği ve koma bile görülebilir.
Patates yeşermeye bırakıldığında damarlarında, yapraklarında, hatta içinde “solanin” adı verilen bir zehir barındırır. Yeşile dönmesi yüksek yoğunlukta glikoalkoloit toksinden kaynaklanır. Sonbaharda turşuluk olarak satılan yeşil domatesler ve çimlenen patatesler bu zehri çokça barındırırlar. Patates zehirlenmesi nadir görülmekle birlikle, komayı takip eden zayıflık ve sersemlik haliyle başa gelir. ABD’de son 50 yıldaki patates kaynaklı ölüm vakalarının çoğu yeşil patates yemekten veya patates yaprağı çayı içmekten kaynaklanmıştır.
Yaygın bir şekilde mutfakta veya likör üretiminde kullanılan kiraz aynı zamanda ham olarak da yenen popüler ve sevilen bir meyve. Kirazda, yaprak ve tohumlarında yüksek oranda zehirli bileşenler bulundurur. Kiraz çekirdekleri, ezildiğinde veya çiğnendiğinde “prusik asit” (hidrojen siyanür) üretir. Kirazdan ölümler sık görülmez ancak çekirdeğinin emilmemesi veya çiğnenmemesi gerektiği unutulmamalıdır.
Amerikan Alerji Akademisi’nin açıklamalarına göre yiyecek alerjisi nedeniyle yaşanan ölümlerin birçoğunun nedeni fıstık. Üstelik fıstığın bu kötü ünü katlanarak büyüyor; ABD’de 1997-2002 tarihleri arasında yaşanan fıstık alerjisi ölümleri eskiye oranla iki kat artmış.
Ülkemizde deli bal olarak da bilinen işlenmemiş bal, tansiyon düşürücü etkisi nedeniyle özellikle yüksek tansiyon hastaları tarafından fazlaca tüketiliyor. Karadeniz Bölgesi’nde bulunan “rhododendron” ve “azalea” bitkilerinin yaprak ve çekirdeklerinde bulunan “grayanoktoksin-1” zehrinin, arılar tarafından alınmasıyla bala karıştığını belirten uzmanlar, zehir etkisinin bulantı, kusma, kalp hızının yavaşlaması ve bayılma belirtileriyle ortaya çıktığını söylüyor.
Midyeler beslenmek için küçük kurtçukların bol olduğu yerleri tercih eder. Bu yerlerse lağımların denize döküldüğü yerlerdir. Bu tip mikroplu sularda yaşayan midyeler tifo mikrobunun kolayca bulaşmasına sebep olur. Ayrıca midyeler suyu süzerken suda bulunan cıva, kurşun, kalay, bakır, arsenik ve kadmiyum gibi ağır metalleri de bünyelerine alır ve biriktirir. Buna bağlı olarak organ hastalıkları başta olmak üzere, karaciğer kanseri, böbrek yetmezliği, beyin hasarları ve kan kanseri türlerine davetiye çıkarır.