90’ların Ä°cadı Wi-Fi Olmadan Akıllı Ev Olmazdı!
Lifestyle YaÅŸam Haberleri
Wi-Fi olmadan akıllı ev endüstrisi olmazdı.
Yazar H. Jane Lehman, 3 Kasım 1990’da yayınlanan bir  Washington Post makalesinde, önümüzdeki on yılın yeni bir ev otomasyonu dalgası getireceÄŸini öngördü. YaygınlaÅŸmasından onlarca yıl önce, “akıllı ev” ifadesini bile kullanmıştı. Ancak aynı zamanda bir ÅŸeyin eksik olduÄŸunu da söyledi: “Ev otomasyonu topluluÄŸunun beklediÄŸi ÅŸey, inÅŸaatçılara ve tadilatçılara tam otomasyon için evleri nasıl kablolayacaklarını söyleyecek bir endüstri standardı.”
Ancak akıllı bir evi kablolarla bağlamak, endüstrinin beklediği standart olmayacaktı. O zamanlar kimse bilmiyordu ama Lehman ve diğer herkes  gerçekten Wi-Fi bekliyordu .
Wi-Fi olmadan akıllı ev endüstrisi olmazdı. Ve  güvenilir Wi-Fi olmadan, günümüzün akıllı evi çalışmaz. Bu nedenle, birisi akıllı ev teknolojisine nasıl baÅŸlayacağınızı sorduÄŸunda Bilgizone’un önerdiÄŸi ilk ÅŸey  saÄŸlam bir kablosuz aÄŸ kurmaktır.
Bu yüzden sizi Bilgizone’un 5. kuruluÅŸ yılını kutlamak için 1990’ların ortalarına geri götürüyorum, yani akıllı evi mümkün kılan 90’ların sonundaki buluÅŸu olan: Wi-Fi.
Ama önce akıllı ev nedir?
Akıllı  ev, telefonunuz,  TV’niz veya  akıllı hoparlörünüzle çalışan hemen hemen her cihaz için geçerli olan geniÅŸ bir terimdir . Sprinkler sistemlerinden buzdolaplarına ve  güvenlik kameralarına kadar  kategorideki çok çeÅŸitli ürünlere raÄŸmen, hepsinin ortak amacı günlük hayatınızı kolaylaÅŸtırmak.
Hem fiziksel maÄŸazalar hem de çevrimiçi perakendeciler, günümüzde ev aletlerinin bu görünüşte uyumsuz karmaÅŸasına adanmış “akıllı ev” bölümleri düzenlediler. Popüler – araÅŸtırma ÅŸirketi Traqline tarafından 2018’de yapılan bir ankete göre, ABD’deki evlerin %69’u en az bir akıllı telefona sahip olduÄŸunu bildiriyor.
Artık bildiÄŸimiz ÅŸekliyle akıllı ev kavramı,  2010’lara kadar gerçekten yükselmedi. 1950’ler ve 60’lara ait reklamların hızlı bir ÅŸekilde aranması, o zamandan beri gerçeÄŸe dönüşen sayısız otonom robot örneÄŸini  ve diÄŸer gelecek vizyonlarını ortaya çıkarıyor. YavaÅŸÂ Â piÅŸiriciler ,  programlanabilir termostatlar ve diÄŸer “akıllı olmayan” cihazlar, modern standartlara göre akıllı ev cihazları olarak kabul edilmese de, onlarca yıldır hayatımızın bazı yönlerini otomatikleÅŸtirmemize yardımcı oldular, hatta telefon hatlarına baÄŸlanan erken tüm evi kapsayan otomasyon sistemleri bile vardı.
Ancak, kablosuz baÄŸlantı ve otomasyonu yepyeni bir ÅŸekilde mümkün kılacak “endüstri standardı” Wi-Fi,  1997 yılına kadar piyasaya sürülmedi.
Wi-Fi’ya giden yol
Lehman, Washington Post makalesinde, 90’ların “ev otomasyonunun on yılı” olacağını söyleyen Leon Weiner adlı bir ev inÅŸaatçısından da alıntı yaptı. Weiner birkaç on yıl uzaktaydı, ama kesinlikle bir ÅŸeylerin peÅŸindeydi; baÄŸlantı zaten büyük bir ÅŸekilde ÅŸekillenmeye baÅŸlamıştı.
Ä°nternet 70’lerin başında geliÅŸmesine raÄŸmen , 6 AÄŸustos 1991’de “World Wide Web” kullanıma sunulana kadar halka tanıtılmadı . O zamanlar, evinizin telefon hattı üzerinden çevirmeli internet kullanarak çevrimiçi olmanız uzun zaman aldı ve gürültülüydü ancak biraz iÅŸe yaradı.
70’lerin başında internetin geliÅŸtirildiÄŸi sıralarda, AlohaNET adlı bir Wi-Fi öncüsü Honolulu’daki Hawaii Ãœniversitesi tarafından farklı adalardaki tesisleriyle iletiÅŸim kurmak için kullanılıyordu. Ardından, 1973’te Bob Metcalfe , birden çok bilgisayarın birbiriyle baÄŸlantı kurması ve iletiÅŸim kurması için bir yol olan Ethernet’i icat etti. 1974 yılında, “Wi-Fi’nin babası” olarak bilinen Vic Hayes, o zamanlar NCR Corporation’ın bir parçası olan Agere Systems’de çalışmaya baÅŸladı . Orada birçok veri iletiÅŸim standardı ve sonunda Wi-Fi özellikli cihazların dayandığı standart olan IEEE 802.11’i yarattı.
Wi-Fi ve akıllı ev
Lehman’ın istediÄŸi “endüstri standardı” nihayet buradaydı ve insanlar heyecanlandı.
“Bir dönüşümün eÅŸiÄŸindeyiz. Bu, 70’lerin ortalarında bilgisayar aÄŸlarının radikal öncülerinin – birbirleriyle konuÅŸan makineler! – telefon sistemini ele geçirdikleri internetin doÄŸuÅŸunu yansıtan bir andır. Chris Anderson, Wi-Fi’nin yaratılması hakkında Mayıs 2003’te yayınlanan bir Wired makalesinde ilk dijital merhabalarını yazdı.
“Yeni standardı bu kadar çekici yapan nedir?” Anderson devam etti. “Wi-Fi ucuz, güçlü ve en önemlisi iÅŸe yarıyor. Karton kapak büyüklüğünde bir kutu ve iki kiÅŸilik akÅŸam yemeÄŸinden daha pahalı olmayan bir kutu, geniÅŸ bant Ä°nternet’i sihirli bir ÅŸekilde bir futbol sahası büyüklüğündeki bir alana dağıtıyor. Bir kart bir kibrit kutusundan daha büyük deÄŸil. Satın alacağınız bir sonraki dizüstü bilgisayarda muhtemelen yerleÅŸik Wi-Fi olacaktır. Kablolar yakında yalnızca güç için olabilir.” dedi.
Bu son cümle anahtardır: “Kablolar yakında yalnızca güç için olabilir.”
Wi-Fi, akıllı ev cihazlarını internete ve dolayısıyla buluta bağlayarak, genişletilmiş özelliklere erişim de sağlar. Akıllı hoparlörler için doğal dil işleme, akıllı termostatınızın daha verimli çalışmasını sağlamak için kullanım modeli algoritmaları ve akıllı görüntülü kapı zilinizin bir kişiyi yoldan geçen bir arabadan ayırt edebilmesi için video görüntü işleme, genellikle buluttaki onsuz erişemeyeceğiniz bilgisayarlarda gerçekleşir.
Wi-Fi olmadan, tasarımcılar, mühendisler ve diÄŸer ürün geliÅŸtiriciler, aralarındaki binlerce entegrasyonu saÄŸlamak şöyle dursun, bugün kullandığımız akıllı ev cihazlarını hayal bile edemeyebilirdik. Elbette, Zigbee’den Z-Wave’e baÄŸlı cihazların yanı sıra  Lutron’un Clear Connect’i gibi tescilli protokolleri etkinleÅŸtiren baÅŸka standartlar da var, ancak bu hub’ların cihazlar arasında iletiÅŸime izin vermek için yine de Wi-Fi yönlendiricinize baÄŸlanması gerekiyor.
Wi-Fi, hepsini bir araya getiren köprüdür ve bunun için teÅŸekkür etmemiz gereken 90’lar var.