Batı Sinemasında Türkiye’nin Yanlış Temsili ve Gerçekler
Video Haberleri

Batı Sinemasında Türkiye’nin Yanlış Temsili ve Gerçekler
Türkiye, binlerce yıllık köklü tarihi, zengin kültürel mirası ve modern yapısıyla dünyanın en önemli ülkelerinden biridir. Ancak ne yazık ki, Batı sinemasında ve televizyon yapımlarında Türkiye sıklıkla yanlış veya önyargılı bir şekilde temsil edilmektedir. Bu durum, hem tarihi olayların çarpıtılmasıyla hem de modern Türkiye’nin gerçeğinden uzak bir algıyla sunulmasıyla ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’nin Yanlış Temsilleri
Batı yapımlarında Türkiye’ye dair sıkça rastlanan yanlış temsillerden bazıları şunlardır:
- Geri Kalmış ve Kaotik Bir Ülke Olarak Gösterilmesi: Türkiye, gelişmiş sanayisi, ileri teknolojisi ve modern şehirleriyle dünyada önemli bir yere sahip olmasına rağmen, birçok filmde geri kalmış, tehlikeli ve kaotik bir yer olarak sunulmaktadır.
- Oryantalist Bakış Açısı: İstanbul gibi modern bir metropol, Batı yapımlarında sıklıkla tozlu, develerin dolaştığı, kadınların tamamen örtündüğü bir yer gibi gösterilmektedir. Oysa ki İstanbul, New York veya Londra kadar çağdaş bir yaşam tarzına sahiptir.
- Türk Karakterlerin Stereotip Olarak Yansıtılması: Türk karakterler genellikle kötü adam, kaçakçı veya mafya lideri olarak tasvir edilmektedir. Oysa ki, Türkiye’de sanat, bilim, teknoloji ve iş dünyasında büyük başarılara imza atan milyonlarca insan vardır.
- Tarihi Olayların Yanlı ve Çarpıtılmış Şekilde Anlatılması: Osmanlı ve Türk tarihi, sıklıkla tek taraflı anlatımlarla çarpıtılmakta ve Batı merkezli bir bakış açısıyla değerlendirilmektedir. Hâlbuki Osmanlı Devleti yüzyıllar boyunca farklı kültürleri bir arada yaşatan bir barış modeli sunmuştur.
Bu Algının Oluşturulmasının Nedenleri
Batı sinemasında Türkiye’nin yanlış tanıtılmasının arkasında çeşitli sebepler bulunmaktadır:
- Tarihsel Önyargılar: Osmanlı döneminden beri Batı dünyasında Türkiye’ye yönelik belli önyargılar bulunmaktadır. Bu önyargılar, medya ve sinema aracılığıyla bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde yeniden üretilmektedir.
- Siyasi Çıkarlar: Türkiye’nin bölgesel gücü ve jeopolitik konumu bazı ülkeler için rahatsız edici olabilir. Bu nedenle medya aracılığıyla Türkiye’nin imajının olumsuz gösterilmesi bir algı yönetimi stratejisi olabilir.
- Popüler Kültüre Uygun Senaryolar: Batı izleyicisi için “Doğu” genellikle mistik, egzotik ve tehlikeli bir yer olarak sunulmaktadır. Bu algıya uygun senaryolar daha fazla ilgi çektiği için yapımcılar bu klişeleri tekrar tekrar kullanmaktadır.
Gerçek Türkiye: Modern, Güçlü ve Kültürel Zenginliğiyle Öne Çıkan Bir Ülke
Türkiye, sanatı, bilimi, teknolojisi ve ekonomisiyle dünya sahnesinde önemli bir yere sahiptir. Avrupa’nın en büyük metropollerinden biri olan İstanbul, çağdaş mimarisi, kültürel etkinlikleri ve ekonomik gücüyle dünyanın en dinamik şehirlerinden biridir. Türk bilim insanları, mühendisleri, sanatçıları ve girişimcileri dünya çapında başarılar elde etmektedir.
Türkiye, bir yandan geleneksel değerlerine sahip çıkarken diğer yandan modern dünyaya yön veren ülkeler arasında yer almaktadır. Sinema ve medya dünyasının bu gerçekleri görmezden gelmesi, bilinçli bir manipülasyonun ya da cehaletin bir sonucudur. Ancak her ne kadar Batı medyası Türkiye’yi yanlış tanıtsa da, gerçekler değişmez ve doğru bilgiyi yaymak bizlerin elindedir.
İşte O Filmlerin Bazıları
Bu yapımlar Türkiye vatandaşlarında kimi zaman tepki uyandırdı. Biz de bu yapımların bazılarını sizin için derledik. Bakalım, sinema filmlerinde ve dizilerde Türklere bakış açısı nasılmış?

The Equalizer 2
14. The Equalizer 2 (2018) – IMDb: 6.7
The Equalizer 2 filminde, Amerikalı eşinden intikam almak isteyen bir Türk mafya babası, çocuğunu Orient Express treniyle kaçırır. Ancak, Türk olduğunu iddia eden bu karakterler Arap görünümlü ve geleneksel kıyafetler içindedir. Türkiye’ye giden trende dikkat çekmemek için İncil okurken, takke takıp sahte sakal kullanır. Denzel Washington’un canlandırdığı karakter, karşısındaki kişileri etkisiz hale getirdikten sonra kızı Amerika Büyükelçiliği’ne teslim eder.

Taken 2
13. Taken 2 (Takip: İstanbul) (2012) – IMDb: 6.2
2012 yapımı olan bu filmde konu istanbulda kızı kaçırılan bir ajanın kızını kurtarma çabası gözler önüne seriliyor. Kapalı çarşı etrafında çekilen filmle pazaryerinde bulunan kadınların peçe ile gezdiği sahneler gösterilirken yabancı turistler haricinde neredeyse açık giyimli bir kadına rastlamak neredeyse mümkün değil. Taken serisinin ikinci filminde Türkiye hâlâ o eski 70’li ve 80’li yıllarda yaşıyor gibi gösteriliyor. Filmde yabancıların da hep başkent sandığı İstanbul’da ha bire bombalar patlıyor, olaylar oluyor. Bundan beteri ise insanlar bunlara alışmış gösteriliyor. ‘Polisler nerede?’ diyecek olursanız onlar da bu işlere müdahale etmiyormuş gibi gösterilmiş filmde.

Out Of Reach
12. Out Of Reach (2004) – IMDb: 4.0
2004 yılında yayınlanmış olan bu filmde Polonya’da faaliyet gösteren bir Türk suç çetesi yetimhanedeki kız çocukları alıkoyup açık arttırma ile satıyor. Filmdeki çetenin üyelerinin her biri adeta birer suç makinesi. Bu da pek hoş bir algı yaratmasa gerek. İşin ilginç yanı filmin başrol oyuncusu Steven Seagal, filmden sonra aslen Türk olduğunu itiraf ediyor.

The Stone Merchant
11. The Stone Merchant (2006) – IMDb: 4.3
Filmde Türkiye’nin bir terör ülkesi olduğu algısı geniş yer tutuyor. Hatta diyebiliriz ki film, Türkleri terörist gibi göstermek üzerine kurulmuş. Filmde terör örgütü El-Kaide’nin merkezi Türkiye, Kapadokya’da yer alıyor. Ve teröristlerin büyük bir çoğunluğu Türk olarak lanse edilmiş.

The Accidental Spy
10. The Accidental Spy (2001) – IMDb: 5.9
Jackie Chan abimizi herkes biliyor. Çoğumuz onun dövüş sahnelerini izleyerek büyüdük. Altın Yumruk İstanbul’da filmi de tahmin edebileceğiniz gibi İstanbul’da çekilmişti. Ancak bir sahnesi filmin vizyona girdiği dönemde büyük yankı uyandırmıştı. Jackie Chan o sahnede beyaz bir çarşaf giyip onu kovalayan adamlardan saklanarak kaçıyor.

Dracula: Untold
9. Dracula: Untold (2014) – IMDb: 6.3
Filmde Romanya Prensi Kazıklı Voyvoda ile Fatih Sultan Mehmet’in düşmanlığı konu ediliyor. Bu filmde Fatih Sultan Mehmet, acımasız ve açgözlü biri olarak gösteriliyor. Ayrıca kendisi, içinde kadınların, çocukların ve yaşlıların olduğu savunmasız insanlara saldıracak kadar vahşi gösterilmiş. Ancak gerçekler elbette bunlar değil. Film Voyvoda’nın Fatih’e karşı zaferi ile bitiyor ancak gerçekte Osmanlılar Kazıklı Voyvoda’ya yenilmiyor ve Voyvoda ölüyor.

Da Vinci’s Demons
8. Da Vinci’s Demons (2013) – IMDb: 6.6
Da Vinci’s Demons dizisinde de Türklerin kötü gösterildiği pek çok sahne var. Her yapımda olduğu gibi bunda da Osmanlı askerleri acımasız ve ahlaksız gösterilmek istenmiş. Diziye göre Türkler barbar ve vahşi bir millet. Ayrıca dizide Türklerin paragöz olduğu ile ilgili diyaloglar da mevcut.

My Big Fat Greek Wedding
7. My Big Fat Greek Wedding (2002) – IMDb: 6.6
Filmde kadın karakterlerden biri Türklerden nefret ediyor ve bu durumu neredeyse her diyalogda dile getiriyor. Bunun komik bir unsur olarak ele alındığı görülse de Türkler ile ilgili yapılan şakalar pek de hoş sayılmaz.

Turkish Gambit
6. Turkish Gambit (2005) – IMDb: 7.0
Bu seferki yapım, diğer ülkelere nazaran biraz daha doğudan, Rusya’dan geliyor. 2005 yılında yayınlanan bu film; Osmanlı zamanında Teşkilat-ı Mahsusa ajanlarının Rusların arasına sızarak yanıltıcı bilgiler vermesini konu alıyor. Film savaş koşulları ve aşk gibi konulara yoğunlaşıyor. Filmde Türkler genel olarak düzenbaz ve sadece şiddetten anlayan insanlar olarak gösterilmiş. Yine de Türklere karşı iyi söylemler de barındırıyor. Rusya’da oldukça popüler olan bu filme tonlarca para dökülmüş.

Tirante El Blanco
5. Tirante El Blanco (1987) – IMDb: 7.0
Bu filmde Türkler yine kaba saba, ahlaksız ve vahşileştirilerek gösterilmiş. Ayrıca yine bir sahnesi de İstanbul’da geçen bu filmde defalarca ‘Şeytan Türkler’ söylemi kullanılıyor. Film genel olarak Türklerin kötü gösterildiği, pek çok açıdan Türklerin aşağılandığı bir yapım. Çekildiği tarihlerde Türk yapımcıların tamamı filmin yayın haklarını satın almayı da reddetmiş. Hatta filmin yönetmenin daha önceki yapımı da Türkiye’de büyük tepki çekmiş.

Laff A Lympics
4. Laff A Lympics (1977) – IMDb: 7.4
Laff A Lympics yayın hayatına 1977 yılında giriş yapıyor. Bu çizgi filmde Gerçek Kötüler, Yogi Yahooeyler ve Scooby Doobyler yarışıyor. Çizgi filmin ilerleyen bölümlerinde bir yarışma İstanbul’da geçiyor. Şehre girdiğimizde tipik Arap kıyafeti giyen insanlar, Arapçaya benzeyen yazılar ve fes giyen hayvanları görüyoruz. Türklerin barbar, çağ dışı olduğu gibi şeyleri bu çizgi filmde çocuklara bol bol göstermişler anlaşılan.

Lolita
3. Lolita (1962) – IMDb: 7.5
Romantik drama kategorisinde olan bu film, Vladimir Nabokov’un bir romanının uyarlaması. Film başlı başına bir propaganda içermiyor ancak bir sahnede Türkler iyiden iyiye kötüleniyor. Film, Kubrick tarafından çekilmiş. Böyle usta bir yönetmenin filminde Türkler ile ilgili bu düşüncelerin yer alması biraz üzücü.

Midnight Express
2. Midnight Express (1978) – IMDb: 7.6
Midnight Express, Türkiye’yi başlı başına kötülemek üzerine kurulu bir film. Ana karakter olan Billy Hayes ülkeye girerken uyuşturucu ile yakalanıyor. Ardından hapse giriyor. Hapiste Türk erkekleri tarafından şiddete ve cinsel istismara maruz kalıyor. Türkleri barbar ve merhametsiz olarak göstermek istenilmiş. Bu filmin yayınlandığı zamanlarda çeşitli diplomatik krizler olmuş. Film yurt dışında hâlâ popüler ve seviliyor.

Lawrence of Arabia
1. Lawrence of Arabia (1962) – IMDb: 8.3
Bu film objektif olmasa da gerçek olaylara dayanıyor. İngiliz ajanı Lawrence, 1. Dünya Savaşı’nda Arap’ları Osmanlı’ya karşı örgütleyip isyan ettiriyor. Ancak bunun yanı sıra Arapların da gaza gelmesi adına Türkler oldukça barbar ve zalim gösteriliyor. Filmde Türk’lerin esirleri canlı canlı yediği de iddia edilmiş. Arabistanlı Lawrence bizim ülkemizde olmasa da yurt dışında popülerliğini koruyor. Çünkü Lawrence sırf Arap’ları isyan ettirerek Dünya’nın geleceğini etkiledi. Bu nedenle kendi topraklarında hâlâ kahraman olarak görülüyor.
Hollywood’un Yanlış Temsil Karnesi
Yanlış temsiliyet, özellikle Hollywood yapımlarında sıkça görülen bir durumdur. Farklı kültürlere, etnik gruplara veya ülkelere dair stereotiplere dayalı karakterler yaratılması, zaman zaman eleştirilere yol açmaktadır. İşte bazı örnekler:
1. Türkler ve Orta Doğuluların Yanlış Temsili
- The Equalizer 2 (2018) → Türk olduğu söylenen karakterlerin Arap kıyafetleriyle gösterilmesi ve sahte sakal gibi unsurlar kullanarak yanlış betimlenmesi.
- Midnight Express (1978) → Türk hapishanelerini ve Türk insanını oldukça olumsuz ve abartılı bir şekilde tasvir eden bu film, yıllarca süren bir algı sorununa neden oldu. Filmde Türkler genellikle acımasız, yozlaşmış ve gaddar olarak gösteriliyor.
- Taken 2 (2012) → Filmde, İstanbul’un suç yuvası gibi gösterilmesi ve Türklerin mafyavari, karanlık tipler olarak betimlenmesi eleştirilmiştir. Ayrıca, şehir içinde otomobil kovalamacası sahnelerinde trafik akışının gerçekte sağdan olmasına rağmen soldan gösterilmesi gibi hatalar da vardır.
2. Müslümanların ve Arapların Stereotipik Gösterimi
- True Lies (1994) → Arnold Schwarzenegger’in oynadığı filmde Arap teröristler, kaba ve fanatik bir şekilde resmediliyor.
- American Sniper (2014) → Filmde, Iraklıların çoğu ya terörist ya da Amerikalı askerlere düşman gibi gösteriliyor. Oysa ki savaş bölgelerinde farklı kesimler ve siviller de bulunuyordu.
- The Dictator (2012) → Sacha Baron Cohen’in bu filmi, Arap kültürünü abartılı bir şekilde komedi unsuru haline getirerek yanlış bir algı yaratıyor.
3. Asyalıların ve Uzak Doğu Kültürünün Yanlış Temsili
- The Last Samurai (2003) → Tom Cruise’un karakteri, Japon samuraylarını kurtaran bir “beyaz adam” olarak sunuluyor. Film, Japon kültürünün gerçek derinliğini yansıtmaktan çok, Batılı bir kahraman figürünü öne çıkarıyor.
- Doctor Strange (2016) → Tibetli bir karakter olan Ancient One’ın, beyaz bir kadın (Tilda Swinton) tarafından oynanması, “whitewashing” eleştirilerine neden oldu.
4. Latin Amerika ve Meksika’nın Suçla Özdeşleştirilmesi
- Sicario (2015 & 2018) → Meksika’nın sadece uyuşturucu kartelleri ve şiddet ile anılan bir yer olarak gösterilmesi tepki çekti.
- Narcos (2015, dizi) → Dizi genel olarak gerçeğe yakın olsa da, Kolombiya’nın sadece uyuşturucu kaçakçılığıyla anılmasına katkı sağladığı için eleştirilmiştir.
5. Afrika Kültürüne Yönelik Yanlış Temsiller
- Black Hawk Down (2001) → Somali’de geçen hikayede, tüm Afrikalıların şiddet yanlısı ve ilkel olduğu algısı yaratılmıştır.
- Tarzan Filmleri → Eski Tarzan filmleri, Afrikalıları genellikle medeni olmayan, gelişmemiş bir toplum olarak tasvir etmiş ve Batılı karakterin onları “kurtarması” fikrini işlemiştir.
Bu tür yanlış temsiller, zamanla toplumlarda önyargıların pekişmesine ve gerçek kültürlerin göz ardı edilmesine neden olabiliyor. Özellikle son yıllarda, bu konulara daha hassas yaklaşan yapımlar artsa da, hala benzer hatalar zaman zaman karşımıza çıkıyor.
Sonuç olarak
Batı medyasının Türkiye’yi yanlış tanıtma eğilimi, uzun yıllardır süregelen bir sorundur. Türkiye, zengin kültürel mirası, güçlü ekonomisi ve stratejik konumu ile dikkat çeken bir ülke olmasına rağmen, bazı yabancı medya kuruluşları tarafından önyargılı ve eksik bilgilerle sunulmaktadır. Bu tür haberlerde genellikle sahneler abartılarak, toplum içindeki münferit olaylar genelleştirilerek veya tarihi, kültürel ve siyasi gerçekler çarpıtılarak aktarılmaktadır.
Örneğin, Türkiye’deki demokrasi ve hukuk sistemi hakkında yapılan haberlerde, yalnızca olumsuz olaylara odaklanılarak büyük bir tablo göz ardı ediliyor. Oysa Türkiye, birçok demokratik ülke gibi zaman zaman siyasi tartışmalar ve gelişmeler yaşamakta, ancak halkın iradesi her zaman belirleyici olmaktadır. Benzer şekilde, Türkiye’nin sosyal yapısı hakkında da gerçeği yansıtmayan iddialar öne sürülmekte, sanki toplum baskıcı bir düzen içinde yaşıyormuş gibi bir algı oluşturulmaktadır. Halbuki Türkiye, farklı inanç ve düşüncelere sahip milyonlarca insanın bir arada barış içinde yaşadığı bir ülkedir.
Turizm konusunda da benzer yanlış yönlendirmeler yapılmaktadır. Türkiye, dünyanın en çok turist çeken ülkelerinden biri olmasına rağmen, bazı medya organları tarafından güvenlik açısından riskli bir ülke olarak lanse edilmekte, ancak milyonlarca turistin her yıl ülkemizi ziyaret ettiği gerçeği göz ardı edilmektedir. Ülkemizdeki turistik bölgeler, tarih ve doğa harikaları ile dünya çapında büyük bir ilgi görmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’nin dış basında haksız ve yanlış tanıtılması, bilinçli veya bilinçsiz bir algı yönetiminin sonucudur. Ancak gerçekler her zaman göz önündedir. Türkiye, tarihiyle, kültürüyle, modern yapılarıyla ve gelişmiş şehirleriyle güçlü ve saygın bir ülkedir. Bu tür yanlış algıların düzeltilmesi için hem basın organlarının sorumlu davranması hem de Türkiye’nin kendi değerlerini doğru şekilde tanıtması gerekmektedir. Gerçeklerin ışığında, Türkiye’nin güçlü, misafirperver ve çağdaş yüzünü dünyaya göstermek hepimizin ortak sorumluluğudur.
Ali Değişmiş
- KATEGORİLER:
- | Video Haberleri |