AB Adalet Divanı, WRC-15 Konsey Sonuçlarını İptal Etti.
Teknoloji Haberleri
Avrupa Birliği Adalet Divanı, WRC-15 ile İlgili Uluslararası Müzakerelerde Üye Ülkelerin Esnek Davranmasını Sınırlandıran Konsey Sonuçlarını İptal Etti.
“Konsey, 2015 yılının Kasım ayında yapılan ITU Dünya Radyokomünikasyon Konferansına (WRC-15) yönelik Avrupa Birliği’nin pozisyonuna ilişkin bağlayıcı olmayan kararı kabul etmemeliydi.”
Avrupa Birliği Adalet Divanı, bu kararını 25 Ekim 2017’deki C-687-15 sayılı davaya atfen usulen almıştır. Ancak, Divan’ın bu kararının; gelecekte telekomünikasyona ilişkin uluslararası müzakerelerde AB’nin temsilinin koordinasyonuna ilişkin bağlayıcı bir karar alınması suretiyle Konsey’in pozisyonuna daha fazla önem atfedilmesine yönelik olduğu muhtemeldir. Özellikle, üye ülkeler, Konsey kararında ortaya konulduğu üzere, genel AB pozisyonunun dışına çıkamayacaklardır.
AB’nin Çıkarlarının Temsili
Dünya Radyokomünikasyon Konferansı; spektrum ve uydu yörünge kaynaklarının yönetimi için uluslararası düzenleyici çerçeveyi oluşturan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği-ITU Telsiz Tüzüğü (RR)’nü gözden geçiren ve bu düzenlemelerde yapılan değişiklikleri kabul eden bir forum olup, toplantıları her üç veya dört yılda bir gerçekleştirilmektedir.
Bütün AB üyesi ülkeler, ITU üyesi olup, WRC toplantılarında oy kullanabilmektedir. Avrupa Komisyonu tarafından temsil edilen AB ise, oy hakkı olmayan bir sektör üyesidir. Bu nedenle, Avrupa Komisyonu, WRC toplantılarındaki AB’nin genel çıkarlarını temsil ederken, üye ülkelere bağlı kalmaktadır.
Daha önceki WRC toplantılarında, Komisyon bağlayıcı olmayan ortak politika hedefleri önermiş, sırasıyla Parlamento ve üye ülkeler, aynı şekilde bağlayıcı olmayan bu kararlar ve sonuçları onaylamaya davet edilmiştir.
Bir Karar Yerine Sonuçlar
Mayıs 2015’te, Avrupa Komisyonu, WRC-15 esnasında üye ülkeler için bağlayıcı pozisyonlar ortaya koyan bir karar taslağını Konsey’e sunmuştur. Ancak, spektrum yönetimi konusunu bariz bir şekilde ulusal yetki alanı konusu olarak gören Konsey üyeleri, konuya ilişkin bağlayıcı olan bir karar yerine bağlayıcı olmayan “sonuçlar”ı kabul etmeyi tercih etmişlerdir.
“Sonuçlar”da, Komisyon’un, Konsey’in bağlayıcı bir karar değil, bağlayıcı olmayan “sonuçlar”ı kabul etme şeklindeki tutumunun esefle karşılandığını belirten bir ifade yer almıştır.
Komisyon’un bir karar alınmasına yönelik seçimi, “Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma (ABİHA)’nın” 218(9). Maddesine dayandırılmıştır. 218. Madde, AB ile AB üyesi olmayan ülkeler (üçüncü ülkeler) ve uluslararası kuruluşlar arasındaki uluslararası anlaşmalara ilişkindir. Paragraf 9’da, Konsey’in Komisyon’un önerisi üzerine, uluslararası bir kuruluş, hukuki sonuçları olan belgelerin kabul edilmesi çağrısında bulunduğunda, “Birlik adına kabul edilecek pozisyonları belirleyen bir kararı kabul eder” hükmü yer almaktadır.
Adalet Divanı Konsey “Sonuçları”nı İptal Etti
AB Adalet Divanı, Konsey “sonuçları”nın iptal edilmesi gerektiği konusunda Komisyon ile aynı fikirdedir.
Konsey, karar almak yerine “sonuçlar”ı kabul ederek, “Konsey, bu itibarla, bu hükümle ortaya konandan farklı bir şekilde hareket etme” kararını vermiştir. Kurumsal denge ilkesine göre, AB kurumlarının güçlerini, diğer kurumların da gücüne “gereken saygıyı göstermek” suretiyle kullanması gerekmektedir.
AB Adalet Divanı’na göre, Kurumlar kendi takdir yetkilerini kullanmak yerine, Antlaşmalar’da yer alan karar verme süreçlerine uymak mecburiyetindedir. Divan, Konsey’in “sonuçlar”ı kabul etme yoluna gitmesinin “bu mevzuatın hukuki niteliği ve kapsamı konusunda belirsizlik yarattığını” belirtmektedir. Divan, Konsey “sonuçları”nın üslubunun bu belirsizliği arttırdığı görüşündedir. Konsey karar taslağı “Avrupa Birliği adına kabul edilecek” bir durumdayken, Konsey’in “sonuçları” yalnızca AB’nin pozisyonunun “geniş desteğini ifade etme” anlamına gelmektedir.
Ayrıca, Divan; itiraz edilen metinde, ABİHA‘nın 218(9). Maddesinde belirtilen durumun aksine, üye ülkelerin WRC-15’te Birlik adına bir pozisyon kabul etmeleri zorunluluğu bulunduğu yönünde herhangi bir önerinin yer almadığını not etmiş ve Konsey’in bir karar yerine sonuç kabul etmesiyle, ABİHA’nın 218(9). Maddesinin “temel usul gereklilikleri”ni ihlal ettiği sonucuna varmıştır.
Son olarak AB Adalet Divanı; ilgili maddenin ihlalinin yanısıra, Konsey’in “sonuçlar”ın “hukuki niteliği ve kapsamı konusunda karışıklığın kaynağı” olan ilgili yasal dayanağa atıfta bulunmadan “sonuçlar”ı onaylamasını da sert bir şekilde eleştirmiştir.
Kaynak : http://www.cullen-international.com/product/documents/FLTEEP20170071