Blog & Makaleler
İlk olarak Çin’in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan ve hızla tüm dünyaya yayılan korona virüs, binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Hala önlenemez bir şekilde vaka sayısı artarken, virüsün en az ölüm kadar yol açtığı bir başka tehlike kapıda. O da insanların psikolojilerinde meydana getirdiği olumsuz etki.
Birazdan detaylarını paylaşacağım Altrüizm, bu olumsuz etkilerden yalnızca bir tanesi. Bir başka deyişle diğerkâmlık dediğimde daha tanıdık gelecektir.
Aslında altrüizm, egoizmin, bencilliğin karşısındaki kavram. Yani başkalarını kendinizden daha fazla düşünmek. “Bencil bir insan olmamanın nesi bu kadar kötü?” dediğinizi duyar gibiyim. Ama atalarımızın da söylediği gibi her şeyin azı karar çoğu zarar.
Altruizm kelimesi, Türkçeye özgecilik olarak çevrilen ve “başkası için” anlamına gelen Latince kökenli bir kavram. İlk olarak Auguste Comte tarafından ortaya konulan Altruizm, birisine yarar sağlamak ya da onu zarardan ve kötülükten korumak dışında herhangi bir beklenti içinde bulunmadan yapılan yardım ve davranışlar olarak tanımlanıyor.
Altrüizm, kişinin kendi gelişim gereksinimlerini bir kenara bırakıp, yalnızca başkalarının çıkarları için yaşamak şeklinde tezahür ediyor. Bu ruh halini çok fazla hisseden biri, başkalarını da kendisi kadar düşünmeye, insanların yararını kendi yararının önüne almaya hatta kendisinden bile daha çok etrafındakileri sevmeye başlıyor.
Aslında bu durum, kendini toplumla birlikte var eden bireyin, başkalarının çıkarlarını gözeterek kendi yaşam döngüsünün de kusursuz işlemesini sağlaması şeklinde yorumlandığında çok sıkıntılı bir şey olarak görülmüyor. Ta ki işin içine toplumları topyekûn etkileyen büyük bir olay girene kadar.
Konuyu biraz daha açacak olursak “Pandemi Psikolojisi” kitabının yazarı Steven Taylor’ın iddiasından bahsedebiliriz. Geçmiş yıllarda yaşanan salgın hastalıklar ve insanların bu dönemdeki ruhsal tepkileri üzerine bir araştırma yapan Taylor, salgınların esas olarak psikolojik bir olay olduğunu öne sürüyor.
Altrüizm etkisindeki birey, ancak diğer insanlarla bir araya gelerek, destek olarak problemlerin üstesinden geleceği inancına kapılıyor. Bu da zaten pimi çekilmiş bir bomba olan salgının, dalga dalga yayılmasını körüklüyor.
Etrafındakilere yardım etme konusunda bilinçten uzak bir paniğe sahip olan altrüistler, salgın söz konusu olduğunda da çok büyük bir yükün altına girme zorunluluğu hissediyor ve bu doğrultuda yanlış adımlar atıyor.
Şu an dünya olarak geçirdiğimiz zor zamanlar göz önünde bulundurulursa ihtiyacımız olan en son şey bilinçsiz eylemler ve panik.
Aslında işin özü yolun ortasını bulmak. Ne dünyada kendinden başka biri yokmuşçasına yaşamak çözüm, ne de hiçbir risk yokmuşçasına sokaklara dökülmek. Yardım için bile olsa. Bir süre daha evinde kal Türkiye!