24 Ekim Birleşmiş Milletler’in Kuruluşu ve Amacı
Blog & Makaleler
24 Ekim Birleşmiş Milletler’in Kuruluşu ve Amacı
Bugün, 24 Ekim, özel bir tarihe işaret ediyor. Dünya genelinde barışın ve uluslararası işbirliğinin simgesi olan Birleşmiş Milletler’in kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Birleşmiş Milletler, insanlığın ortak hedefleri ve değerleri etrafında bir araya gelerek dünya barışını koruma, insan haklarını savunma ve küresel sorunlara çözüm bulma amacıyla 1945 yılında kurulmuştur.
Birleşmiş Milletler, 193 üye ülkenin bir araya gelerek küresel sorunlara ortak çözümler aradığı büyük bir ailedir. Dünya genelinde yaşanan çatışmaların çözümünde arabuluculuk yapar, savaşı önler, insan haklarını korur ve kalkınma çalışmalarını teşvik eder. 1945 yılında San Francisco Konferansı’nda kabul edilen Birleşmiş Milletler Antlaşması, BM’nin temel ilkelerini ve amacını belirlemiştir.
Bugün, Birleşmiş Milletler’in tarihi başarılarına ve dünya genelindeki barışa ve refaha olan katkılarına odaklanıyoruz. Uluslararası barışın korunması ve küresel sorunların çözümü için bir araya gelen ülkelerin kararlılığına şahit oluyoruz. Birleşmiş Milletler, tüm ülkelerin eşit olduğuna, insan haklarının kutsal olduğuna ve işbirliğinin zorunlu olduğuna inanır. Bu inançlar, dünyamızın daha iyi bir yer olmasına katkı sağlar.
Birleşmiş Milletler: Barış, İnsan Hakları ve Uluslararası İşbirliği
Birleşmiş Milletler (BM), tarih boyunca dünya barışını korumak, insan haklarını savunmak, uluslararası işbirliğini teşvik etmek ve küresel sorunları çözmek amacıyla kurulmuş en önemli uluslararası örgütlerden biridir. 24 Ekim 1945 tarihinde kurulan BM, dünya genelinde barış ve güvenliği sürdürmek, uluslararası ilişkileri düzenlemek ve insan haklarını korumak gibi temel hedeflere sahiptir.
Birleşmiş Milletlerin Kökenleri BM’nin temelleri, İkinci Dünya Savaşı sonrası döneme dayanmaktadır. Savaşın yıkıcı etkileri, uluslararası toplumun barış ve işbirliği konusunda daha etkili bir mekanizma oluşturma ihtiyacını vurguladı. 1945 yılında San Francisco Konferansı’nda toplanan temsilciler, Birleşmiş Milletler Antlaşması’nı kabul ettiler. Antlaşma, BM’nin kuruluşunu ve temel ilkelerini belirledi.
BM’nin Amaçları Birleşmiş Milletlerin temel amaçları şunlardır:
- Barış ve Güvenlik: BM, uluslararası barış ve güvenliği korumayı amaçlar. Bunun için barışı sağlama, savaşın önlenmesi ve uluslararası krizlerin çözümü için arabuluculuk yapar.
- Kalkınma: BM, dünya genelinde ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı teşvik eder. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri belirler ve bu hedeflere ulaşmak için çalışır.
- İnsan Hakları: İnsan haklarını koruma ve teşvik etme konusunda önemli bir rol üstlenir. Herkesin eşit haklara sahip olduğunu vurgular ve insan haklarının ihlal edilmesine karşı mücadele eder.
- İnsanların Yardımına İhtiyaç Duyduğu Durumlar: BM, insani yardım faaliyetlerini koordine eder ve doğal afetler, çatışmalar veya diğer acil durumlarda yardım sağlar.
- Uluslararası Hukukun Korunması: BM, uluslararası hukuku koruma ve teşvik etme amacı taşır. Uluslararası hukuk kurallarının saygı görmesini ve uygulanmasını sağlar.
Birleşmiş Milletler, 193 ülkenin üye olduğu büyük ve karmaşık bir örgüttür. Genel Kurul, Güvenlik Konseyi, Ekonomik ve Sosyal Konsey gibi önemli organları bulunmaktadır. BM üyeleri, dünya sorunlarını tartışır, politika oluşturur ve uluslararası işbirliğini teşvik eder.
BM’nin Zorlukları ve Başarıları Birleşmiş Milletler, tarih boyunca birçok zorlukla karşı karşıya kaldı. Uluslararası çatışmalar, insan hakları ihlalleri ve küresel sorunlar, BM’nin çözmeye çalıştığı sorunlardan sadece birkaçıdır. Ancak BM, uluslararası toplumu bir araya getirme ve ortak sorunları ele alma konusundaki önemli rolünü sürdürmektedir.
Özellikle insan hakları, insani yardım ve kalkınma alanlarında BM’nin başarıları büyük öneme sahiptir. Birçok ülke için insani yardım ve gelişim projelerinde önemli bir ortak olarak yer almaktadır. Ayrıca, BM’nin barışı koruma operasyonları, çatışma bölgelerinde istikrarı sağlama konusundaki çabalarıyla bilinir.
Birleşmiş Milletler, dünya barışı, güvenlik ve kalkınma için önemli bir oyuncu olarak varlığını sürdürmektedir. 24 Ekim 1945’te kurulan BM, uluslararası işbirliğini teşvik etmek ve küresel sorunlara çözüm bulmak amacıyla bir araya gelen ülkelerin önemli bir başarısıdır. BM’nin temel ilkeleri, insan haklarına saygı, barışın korunması ve sürdürülebilir kalkınma gibi evrensel değerlere dayanır. Bu değerler, dünya genelinde daha iyi bir gelecek inşa etme çabalarının temelini oluşturur.
Birleşmiş Milletler’in Etkililiği
Ancak ihtimal dışı olan gerçekleşti. 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın İsrail’e yönelik füze saldırıları ile başladı. İsrail, bu saldırılara karşılık olarak Gazze Şeridi’ne hava saldırıları ile Gazze sivil halkını düşman ilan etti ve İsrail, Gazze sakinlerini zorla “son topraklardan” çıkarmak üzere ABD ve Batı’dan yeşil ışık aldığına inanarak işgale uygun gördüğünü yapmak için bombalamalara aralıksız devam ederek binlerce sivili şehrin kuzeyini terk etmeye zorluyor. Ayrıca bununla kalacağı da şüpheli olan operasyonlarda sonrası hakkında da hiçbir bilgi net değil gibi görünüyor.
Ayrıca El-Ehli Baptist Hastanesine yapılan bombalama ile işlenen insani suçun boyutu insan vicdanının kaldıramayacağı kadar büyüktü. Bu gelişme, Batı’nın İsrail’e verdiği mutlak destekte çatlaklar oluşturdu.
BM, İsrail-Filistin çatışmasını çözmek için önemli çabalar sarf ediyor gibi görünüyor. Bu durum BM’nin bu konudaki etkinliğinin sınırlı olduğunu gösteriyor. Ancak Birleşmiş Milletler’in kurulduğu zamana denk gelen bu günlerde İsrail’in Gazze Halkına hava saldırılarının devam etmesi ve olası bir kara harekatı beklentisi BM’nin büyük bir sınavdan geçtiğini gösteriyor.
BM’nin İsrail-Filistin barış sürecindeki etkinliğini artırması için bazı öneriler şunlardır:
- BM, İsrail ve Filistin arasındaki güveni artırmaya yönelik adımlar atmalıdır.
- BM, iki taraf arasında doğrudan müzakereleri teşvik etmelidir.
- BM, tarafların uzlaşmaya varmasına yardımcı olacak bir arabulucu rolü üstlenmelidir.
- BM, taraflı olmamalı dünya barışı için din, dil ve ırk ayrımı gözetmeyerek önce insan odaklı olmalı ve tarafsız olmalıdır.
BM’nin bu önerileri hayata geçirmesi, özellikle güç zehirlenmesi yaşayan İsrail’i masum sivil halka zarar vermesini engellemesi ve İsrail-Filistin çatışmasını çözmek insanlığın değerlerinin yok olmasına mani olması için daha etkili adımlar atmasına yardımcı olacaktır.
Ali Değişmiş