Temizlik Ürünlerini Ne Kadar İyi Tanıyoruz?
Blog & Makaleler
Son günler de hepimiz tepeden tırnağa tek bir şeyin etkisinde yaşıyoruz. O da koronavirüs. Bu virüs hayatımızı öyle bir etkiledi ki günlük rutinimizi değiştirmediği tek bir şey bile kalmadı diyebiliriz. Sosyal faaliyetlerimiz başta olmak üzere, iş hayatımız, alışverişimiz, yeme içme düzenimiz ve en önemlisi de temizlik kriterlerimiz artık bambaşka boyutta.
Ellerimiz sudan, dezenfektandan ve kolonyadan; evlerimiz ise deterjandan, çamaşır suyundan kurtulmuyor. Peki hayatımızın merkezine yerleşen bu temizlik maddelerinin virüsleri, bakterileri bizden nasıl uzak tuttuğunu hiç düşündünüz mü?
Sabun ile başlayalım. Öncelikle sizlere kimya dünyasındaki bir kuraldan bahsetmek istiyorum. Benzer, benzeri çözer. Yani bir maddenin başka bir maddeyi çözebilmesi için aynı yapıda olması gerekir. İşte bu yüzden ellerimizi yıkarken, kirlerden ve yağlardan tamamen kurtulmak için sabuna ihtiyaç duyarız. Çünkü sabunun muhteviyatında da yağ vardır ve su tek başına kirlerle baş edemez.
Sabun molekülleri polar ve apolar olmak üzere iki kısımdan oluşur. Ellerimizi yıkarken sabunun apolar kısımları yine apolar olan kirlere tutunur ve adeta onları hapseder. Polar kısımları ise su molekülleri ile etkileşime girer. Etrafı sarılan yağ tanecikleri birbirlerinden ayrılarak su içerisinde dağılırlar. Bu sırada sabun köpürmeye başlar ve yüzeyden ayrılan yağ molekülleri su ile birlikte akıp gider.
Deterjanlar ise daha çok kıyafetlerimize bulaşan zorlu lekeleri çıkarmak için kullanılan ve petrol türevlerinden üretilen kimyasal maddelerdir. Sabuna göre soğuk suda leke çıkarma oranı daha fazla olduğu için daha çok tercih edilirler çamaşır yıkamada. Temizleme prensibi de yine sabununki ile hemen hemen aynıdır. Deterjanda da sabun da olduğu gibi suyu sevmeyen yani hidrofob bir kısım bulunur ve kire tutunur. Suyu seven yani hidrofil kısım su molekülleri tarafından sarılarak kir yüzeyden uzaklaştırılır.
Gelelim uzmanların da gerekli ölçülerde kullanılmasını tavsiye ettiği çamaşır suyuna. Çamaşır suyu, yükseltgenme yoluyla ağartma işlemi yapan kimyasal adı sodyum hipoklorit olan temizlik ve hijyende kullanılan kimyasal bir maddedir. Pek çok alanda mikrop öldürücü olarak kullanılır. Ama şunun önemle altını çizelim; gereğinden fazla kullanıldığında ve amonyak içeren tuz ruhu, kireç çözücü gibi maddelerle bir araya geldiğinde öldürücü bir zehre dönüşür. Ne yazık ki bu süreçte aşırı kullanımın ölüm getirdiği haberleriyle de karşılaştık.
Bunlar kıyafetlerimizi temizlemekte kullandığımız ürünler. Bir de satışları ilk vaka ile patlayan, kara borsaya düşen, lt fiyatları bir anda altınla yarışa giren kolonya ve dezenfektanlar var. Peki, onlar bizi virüslerden, mikroplardan nasıl koruyor?
Tabi ki içlerinde barındırdıkları yüksek alkol oranları sayesinde. Dezenfektanlar, canlı ya da cansız yüzeylerdeki hastalık yapan mikroorganizmaları uzaklaştıran ya da öldüren kimyasal maddeler. Yine 80 derecelik bir kolonya da içindeki yüksek alkol oranıyla bizi virüslere karşı koruyan bir mücadele aracına dönüşüyor. Alkol, çok kısa sürede buharlaştığı için genellikle 2 ila 5 saniye içerisinde mikroorganizmaların çoğunu öldürür. Bu yüzden bu tür ürünlerin ağzını sıkıca kapatmak gerekir. Yoksa sizin için faydalı bir dezenfekte aracı olmaktan uzaklaşacaktır. Ancak alkol içerikli bir ürünün sürekli teninize temas etmesi de size zarar verecektir. Bunun için de nemlendiricili daha yumuşak kullanımlı olanları tercih edebilirsiniz. Yine de en sağlıklı olanı imkan olduğu müddetçe elleri sabun ve suyla yıkamak.
Tüm bu sıraladığımız temizlik ürünleri sağlığımızı korumak için bizim en büyük yardımcımız. Tabi doğru kullanıldığı takdirde. Şunu unutmayın ki hepsi en nihayetinde birer kimyasal. Yani bunların sadece haricen kullanıldığında faydalı ürünler olduğunu unutmayın. Siz siz olun bu ürünleri yiyip içenlere, hatta damardan enjekte etmeyi düşünenlere kulaklarınızı tıkayın.